Karabük’te bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunan AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin başkanlık sistemi ve Musul operasyonu ile ilgili sorularını cevapladı. Şahin, başkanlık sisteminin Türkiye’nin gündemine yeni gelmediğini 2007 anayasa değişikliği ve onun referandumda kabulünden sonra Türkiye’de başkanlık sisteminin zaman zaman konuşulmaya başlandığını söyledi.

“O ZAMAN ABD DİKTATÖRLÜKLE
YÖNELTİYOR DEMEKTİR”

Halkın doğrudan seçtiği bir cumhurbaşkanının seçilmesinden sonra artık Türkiye’nin başkanlık sistemi ile yönetilme hususunun birçok çevre tarafından gündeme getirildiğini anımsatan Şahin, “Bu konuyu en çok gündeme getiren partilerin başında AK Parti o k biziz. Başkanlık bir sistemdir, yönetim sistemidir. Türkiye bunu icat etmedi. G-20 ülkelerinin 10 tanesi başkanlık sistemi ile yönetiliyor, ABD, Fransa, Çin gibi. G-20 dünyanın en fazla gelişmiş ülkeleridir. Bazı siyasi partiler başkanlık sistemini diktatörlük o k değerlendiriyor. O zaman ABD diktatörlükle yöneltiyor demektir. Obama ve önceki başkanlar diktatör demek. Bu gerçeklerle bağdaşmıyor. Orada da parlamento hatta parlamentolar var. Türkiye bunu tartışacak” dedi.

“NİHAİ KARARI MİLLET VERECEKSE
BUNDAN NİYE ÇEKİNİYORUZ Kİ”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin salı günü grup konuşmasına dikkat çeken Şahin, “Zannediyorum, şunu söylemek istedi; ‘şuanda Türkiye’de fiilen başkanlık sistemi adeta uygulanıyor, buna bir şekilde son vermek lazım’. Nasıl son verilir, halka götürülür ve sorulur. Başkanlık sistemini istiyor musunuz, istemiyor musunuz diye. Bunu yolu nedir, içinde başkanlık sisteminde de olduğu anayasa değişikliğini milletin referandumla getirip sorarsınız. Millet eğer başkanlık sistemini benimsiyorsa başkanlık sistemine geçersiniz, benimsemiyorsa bu tartışmada biter. Sayın Bahçeli’nin söylemek istediğini bu olduğunu düşünüyorum. Kendisi biz parlamenter sistemden yanayız diyor ama bu konudaki nihai kararı da abana göre doğru bir şekilde millete bırakıyor ve millet versin diyor. Bizde hep aynı şeyi söylüyoruz. Önümüzdeki günler ne gösterir bilmiyorum ama Genel Başkanımız ve partimiz yetkilileri bir anayasa değişikliği teklifinin çok kısa sürede Meclis Başkanlığına verilebileceğini ifade ettiler. Önümüzdeki haftalarda yeni anayasadan ziyade bir anayasa değişikliği teklifini meclis o k gündemimize alacağız anlamına geliyor. Bundan korkmamak lazım. Nihai kararı millet verecekse bundan niye çekiniyoruz ki” açıklamasında bulundu.

“KİMİN NE DEDİĞİ BELLİ DEĞİL”

Musul’a düzenlenmesi planlanan DEAŞ’e yönelik operasyona PKK’nın da katılacağı yöndeki bir soruya ise Şahin, “ABD’den Musul ile ilgili PKK’nın devrede olmayacağını onların bu operasyonda değerlendirilmeyeceğini söyleyen açıklamaları da var. Ortalık bu konuda oldukça karışık ve kimin ne dediği belli değil. Bizim bir tek hassasiyetimiz var, Musul’un demokratik yapısının değişmemesini arzu ediyoruz. Çünkü orada çoğunlukla Araplar ve Türkmenler yaşıyor. Bunlar Sünni o k biliniyor. Eğer ABD ve İran’ın dediği gibi Şii askerler Musul’a girerse, orada yaşayan Türkmen ve Araplar oradan ayrılmak zorunda kalabilir. Onlar güneye gidemez, kuzeye bize gelirler. Yeniden bir göç dalgası başlar. Biz istiyoruz ki, böyle bir şey olmasın. Musul Musullularındır. Musul da yaşayan insanlar Musul DEAŞ’tan temizlendikten sonra orada kalmaya devam etsin. Bizim politikamız budur. Türkiye o k Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesi için gerek Musul’da yaşayan Arapları, gerekse Peşmergeleri hatta Türkmenleri Başika da eğittik. Diğer ülkelerde eğitti. 15 bin civarında eğitilmiş insan gücü var, Musul operasyonunda değerlendirilmek üzere. Bunun 4 bin 500 civarında da bizim Başika’dan eğitimiz insanlar var. Bunların tamamının bir şekilde DEAŞ’ın Musul’dan çıkarılması konusunda birlikte hareket etmesi işi kolaylaştırır diye değerlendiriyorum” şeklinde cevapladı.