Hafta sonunda Galatasaray Spor Kulübünün Mali Genel Kurulunda yaşananlar tüm ülkeyi ayağa kaldırdı. Ulusal basından takip ettiğimiz kadarı ile FETÖ üyesi olmaktan aranan ve halen yurt dışında firarda olan eski futbolcular Hakan Şükür ve Arif Erdem’in kulüpten ihracı yönündeki oylamaya yaklaşık 200 civarında olduğu belirtilen kongre üyesinin ihraç edilmeme yönünde tercihi şok etkisi yarattı. Hele hele oylama öncesi bir kongre üyesinin 15 Temmuzda yaşananları senaryo manasına gelen şekilde konuşma yapması, ihraç oylamasının red edilmesi sonrası İzmir Marşının söylenmesi geniş kitlelerin tepkisine yol açtı.

Buradan hatırlatmaya ihtiyaç duyuyorum ki; İzmir Marşı ile FETÖ nün aynı karenin içine alınmaya çalışılması son derece yanlıştır. Çekin, nereye çekerseniz çekin. İzmir Marşını siyasi slogan o k kullanan CHP, FETÖ’nün etkisinde mi diyorlar dersiniz? Tayyip Erdoğan’nın kaybetmesi noktasında her yol mubah mı diyorlar dersiniz?  FETÖ cülerin biz hala buralardayız mesajı mı dersiniz? Her türlü yoruma açık. Oysa 15 Temmuz sonrası YENİ KAPI mitingiyle ortaya çıkan MİLLİ DURUŞ ta AKP, CHP, MHP gibi hemen hemen tüm siyasi partiler FETÖ darbe girişimine hep birlikte tepki göstermemişler miydi?

FETÖ CÜLER, STK LAR DERNEKLER, SPOR KULÜPLERİ

Galatasaray Spor Kulübü mali genel kurulunda FETÖ cü olduğu iddiasıyla arandığı ve halen yurt dışında oldukları belirtilen eski futbolcular Hakan Şükür ve Arif Erdem’in ihraç edilme talebi ve oy çokluğu ile edilmemesi akıl bazı soruları da beraber getirdi.

FETÖ ile ilişkisi, üyeliği, irtibatı olan, olduğu iddia edilen, aranan, tutuklanan, yargılanan vs. kişilerin Spor kulüplerindeki, Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları gibi STK’lardan, Derneklerden üyeliklerinin düşürülmesi gerekir mi, düşürülmeli mi? Gerçekten ciddi bir soru o k karşımızda.

Biz işin hukuki boyutunu tam o k bilemeyiz. Hukuk camiasının yetkili kişileri bu konuda açıklama yaparlarsa hep birlikte aydınlanırız.

Ancak işin bir de Vatani, Vicdani ve Ahlaki boyutu var. MGK kararı ile KIRMIZI KİTAP’a girmiş bir FETÖ terör örgütü var. 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananlar var. Şehit ve Gazi olan vatandaşlarımız var. Küresel güçlerin FETÖ terör örgütü üzerinden ülkemizi dizayn etme çabaları var. Bu terör örgütünün kamudaki uzantılarının yıllarca yaptıkları haksızlık, hukuksuzluk, yarattıkları mağduriyetler var. İşte bütün bunları göz önünde bulundurulduğunda, FETÖ terör örgütünün ülkemizin en kılcal damarlarından kökten temizlenebilmesi için, bu tür insanların toplumun her kurum, kuruluş, dernek ve yapılarından, suçsuz oldukları mahkeme kararı ile kesinleşene kadar uzaklaştırılması, görüş, talep ve beklenti o k daha ağır basmıyor mu? Zira bu iki eski futbolcunun kulübün genel kurulunda ihraç edilememesi toplumda nasıl bir infial uyandırdığını, tepkiler üzerine yönetim kurulunun olağan üstü toplanarak ihraç etmesi bir örnek değil mi?

KARABÜK’TE DURUM

Tüm ülkemizde olduğu gibi Karabükümüzde de 15 Temmuz darbe girişi sonrası FETÖ terör örgütüne yönelik operasyonlar devam ediyor. Gerek kamu görevlilerinden gerekse sivil toplum ve ticaret hayatından çok sayıda kişi gözaltına alındı, tutuklu ya da tutuksuz yargılanıyor. Kapatılan birçok dernek ve bu derneklerin yöneticileri var.

Bu bağlamda akla gelen soru ise, Karabük’te var olan STK ların, Derneklerin, toplumsal kuruluşların içerisinde halen üyeliği devam etmekle birlikte, FETÖ den aranan, gözaltına alınan, tutuklu yada tutuksuz yargılanan kişiler var mı? Bu kişilerin üyelikleri devam ediyor mu? Bu üyelikler yargılamalar sonucunda mahkeme kararı ile aklanana kadar askıya alınmalı ya da üyelikten düşürülmeli midir?

Dedik ya biz konunun Hukuki boyutunu bilemeyiz bir de işin Vatani, Vicdani ve Ahlaki boyutu var. Toplumun ilgili katmanları ve yöneticileri bu konuda açıklama yaparlarsa bizde siz değerli okurlarımız ile paylaşırız.