Karabük İl Başkanlığınca düzenlenen genişletilmiş divan toplantısına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz "Partili Cumhurbaşkanı 2007 de Getirilmiştir"

Durmaz divan toplantısı başlangıcında basına açık yaptığı açıklamada;

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Ülke o k çok zorlandığımız adeta yeniden bir milli mücadele verdiğimiz şu günlerde Karabük'te sizlerle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederken bilvesile her birinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli Basın Mensupları,

Türkiye hepimizin küçük siyasi hesapları bir tarafa bırakarak milli sorumluluk anlayışı içinde hareket etmemizi zorunlu kılan sıkıntılı bir döneme girmiştir.

içeride ve dışarıda her geçen gün ağırlaşan sorunlar nedeniyle, milli bekamızın , bin yıllık kardeşlik hukukumuzun tartışılır hale geldiği şu günlerde, hiç kimsenin ülkenin kaderini kısır siyasi tartışma feda etme lüksü yoktur.

Değerli Basın Mensupları,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Referanduma konu anayasa değişiklikleri, akıl almaz bir biçimde bağlamından kopartılmakta, kamuoyuna yanlış ve çarpıtı k sunulmaktadır. Bu bir rejim değişikliği değildir, bu hükümet sistemi düzenlemesidir.

Yapılmakta olan anayasa değişikliğinin hiçbir maddesinde ve yerinde rejim değişikliği yoktur. Bilakis, anayasa değişikliği hazırlıkları Milliyetçi Hareket Partisi'nin hassasiyetleri gözetilerek yapılmıştır. Yapılmakta olan değişiklik hükümet etme sistemi ile ilgilidir. İlla bir değişiklikten bahsedeceksek,  bu Meclis Hükümet Sistemi'nden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiştir. Bunu bir rejim değişikliği yapılıyor şeklinde sunmak bilgisizlik değilse,  çarpıtmadır. 24'üncü dönemde tüm partilerin katılımıyla oluşturulmuş Anayasa Değişiklik Komisyonu'nda kimlerin hangi maddeleri ne şekilde değiştirmek istediğine ilişkin teklifler, halen TBMM arşivlerindedir.

Hiç kimse Milliyetçi Hareket Partisinin, Cumhuriyetimizin temel niteliklerini ve üniter  yapısını güvence altında tutan anayasamızın ilk dört maddesi ile Türk ve Türklükle ilgili maddeleri konusundaki samimiyetini sorgulama hakkına da haddine sahip değildir.

Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi rejimin ve Türk Milletinin teminatıdır.

Değerli Basın Mensupları,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

Bu değişiklik durup dururken ortaya atılmamıştır, bu değişiklik değişen şartlar altında devlet ve millet bekası için bir zorunluluk o k görülmüştür. Bildiğiniz üzere, 15 Temmuz 2016 tarihindeki FETÖ ihanet kalkışması her haliyle Türk Devletinin ve Milletinin bir beka sorunu içinde olduğunu göstermiştir. "Önce ülkem ve milletim sonra partim." Diyen siyasal anlayışın kurumu Milliyetçi Hareket Partisi tarafından devlet ve millet bekasında görülen risk ve tehditler üzerine gündeme getirilmiştir.

2007 yılında, 367 engeli ve mecliste bulunan partilerin uzlaşamamasından kaynaklanan bir anayasa değişikliği yapılmıştır. Bu değişiklik ile parlamentonun yetkisinde olan Cumhurbaşkanlığı seçimi halk oylamasına dönüştürülmüştür. CHP, bugün olduğu gibi o zaman da çok agresif bir yaklaşım sergileme yoluna gitmiş, parlamentonun önemli bir yetkisinin elinden alınmasına ortam oluşturmuştur.

Bize göre, CHP'nin dayatmacı tavırları ve öngörüsüzlüğünden, AKP'nin uzlaşmazlığından kaynaklanan bu değişiklik maalesef hükümet etme sistemi üzerinde önemli bir bozulmaya neden olmuştur. Bu değişiklikle,  partili cumhurbaşkanı seçme uygulaması fiilen getirilmiştir. Nitekim 2014 Ağustos ayında yapılan Cumhurbaşkanı Seçiminde adaylar partiler tarafından gösterilmiş, kampanyalar partiler tarafından yürütülmüştür.

Yani 2014 yılında Cumhurbaşkani seçimi fiili o k halk nezdinde partili Cumhurbaşkanı adayları üzerinden yürütülmüştür. Bu fiili durum bugün en fazla itirazda bulunan CHP sayesinde olmuştur. Bu değişikliğin sistem üzerinde neden olabileceği sorunları ise, 2014 yılına kadar, kimse konuşmamıştır. Başka bir ifadeyle, Cumhurbaşkanının seçimi şekli köklü o k değiştirilmesine rağmen; görev, yetki ve sorumluluklarının ne olacağı hiç gündeme getirilmemiştir. Değişikliğin neden olduğu iki başlılığın ya da Cumhurbaşkanını güçlendiren fiili durumun nasıl aşılacağı hiç tartışılmamıştır. 2014 yılında seçilen Cumhurbaşkanının, hükümet etme sistemindeki değişimi gerekçe göstererek oluşturduğu fiili durum da eklenince ülke bir yönetim sistemi sorunu ile karşı karşıya kalmıştır. İşte, Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sn. Devlet Bahçeli, PKK ve DEAŞ ile içeride ve dışarıda yoğun bir mücadele içerisinde olunan bir dönemde; 15 Temmuz 2016 tarihindeki FETÖ'nün devleti ele geçirme, ülkeyi işgal ve milleti esir etme girişimini de görünce; hükümet etme sistemindeki fiilen var olan bu yapısal sorunun bir şekilde giderilmesi konusunda hükümeti uyarmıştır. Özetle, üç terör örgütü ile yoğun ve çetin mücadelenin yapıldığı bir dönem ve ortamda devlet ve millet bekası konusundaki risk ve tehdit algımız, her gün tartışılır halde olan hükümet etme sisteminin düzeltilmesi gerektiğini bize göstermiştir. Önce ülkem ve milletim ilkesinin gereği bu uyarı kamuoyu önünde hükümete ve muhataplarına yapılmıştır.

Değerli Basın Mensupları,

Muhterem Dava Arkadaşlarım,

MHP dün çözüm süreci altında yapılmaya çalışılan Başkanlık Sistemini de içeren bir anayasa değişikliğine sonuna kadar karşı çıkmıştır; bugün olsa bügün de karşıdır. Bizim bu konulardaki görüş ve düşüncelerimiz dün ne ise bugün de odur; zerre değişmemiştir. Bir defa yapılan düzenlemede dünkü karşı çıktığımız anlamda bir Başkanlık Sistemi yoktur. Bu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir.

Dün karşı çıktığımız; HDP, PKK ve FETÖ ile hazırlanan anayasa değişikliği tasarısıdır.

Dün karşı çıktığımız; altı federasyon (en hafifinden özerklik) üstü Başkanlık olan sistemdir.

Dün karşı çıktığımız; Başkanlık adı altında anayasayı Türk ve Türklükten arındırma oyunudur.

Herkesin çözümcü olduğu o dönemde Milliyetçi Hareket Partisi bütün bun tek başına bir bozkurt edasıyla direnmiştir. Bugün de aynı yerdedir, aynı görüştedir. O yüzden bilmeyen, duymayan kaldıysa bir daha söyleyelim: bugün desteklediğimiz anayasa değişikliğinin altı da üstü de üniter yapıya dayanan 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir.

"Dün karşı çıktığını bugün destekliyor" demek; ya Milliyetçi Hareket Partisini tanımamaktır, ya da ne dediğini bilmemektir.

Yapılan değişiklik gerçekte, sistem değişikliğinden öte; bir sistem düzeltme gerekliliğidir. Bu da fiili durumu esas alan bir hukuki düzenlemeyle toplumsal sözleşmenin meşru zeminine kavuşturulması yönünde ifade edilebilir.

Değerli Basın Mensupları, Muhterem Dava Arkadaşlarım, Cumhurbaşkanı'nın 10 Şubat'taki onayıyla anayasa değişikliğinin 16 Nisan 2016 tarihinde referanduma götürülmesi, milletimizin iradesine başvurulması kararlaştınlmıştır. Şimdi içinde bulunduğumuz süreç, 16 Nisan'da Türk milletinin "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" ile ilgili o k hazırlanan bu anayasa değişiklik teklifi konusunda iradesinin tecelli edeceği referandum/halk oylaması sürecidir. Aziz milletimiz, iradesini ortaya koyarak bir karara varacaktır.

MHP o k baştan beri Türk milletinin iradesinin demokrasi ve cumhuriyetimizin en temel meşruiyet kaynağını oluşturduğunu hep söyledik. Küresel sistemin nüfuz mekanizmaları ile oluşturulan vesayet odakları ne zaman siyasetin önünü tıkamışlarsa biz milletin iradesinin yolunu açtık. Demokrasiyi işlettik. Siyaset dışı aktörlerin, siyasete müdahale oyunlarını hep bozduk. Çünkü biliyoruz ki; iradenin de, egemenliğin de, Cumhuriyetin de, devletin de sahibi Türk Milleti'dir.

Değerli Basın Mensupları, Kıymetli Dava Arkadaşlarım, Milletin iradesine sunulan Anayasa değişikliğinde, Türkiye'nin bölünmez bir bütün olan üniter yapısına; Türk Milletinin birlik ve beraberliğine; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve düşüncelerine aykırı olan girişimlerin hiçbiri yoktur. Cumhuriyetin, demokrasinin, hakkın, hukukun ve adaletin yilmaz savunucusu olan MHP'nin imzasını taşıyan bu anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde;

'Cumhuriyetimizin temel ilkeleriyle çatışma yoktur. İlk dört maddeyi değiştirmeye yönelik girişimler yoktur! 'Anayasaya uymayan yöneticilerin sorumsuz kalması yoktur. Keyfi yönetime cevaz verecek bir düzensizlik yoktur. Yönetenlerin işledikleri suçlardan cezasız kalması yoktur! 'Milli devleti parçalayan özerklik/federasyon yoktur.  Türkçeden başka bir dile resmiyet kazandırılması yoktur. Türkçeden başka bir dilde eğitim yoktur! 'Türk'ün anayasasından Türk'ün adını çıkarma girişimi yoktur.

Türk milletinin içinden ayrı bir 'millet' inşa etme girişimi yoktur. Terör örgütüyle pazarlık,teröriste af,teröre taviz yoktur. Terörist başı bebek katiline özgürlük yoktur. Paralel devlet yapılanmasına yer yoktur! Bu nedenle biz Milliyetçi Hareket Partisi o k diyoruz ki; Devlet için evet, Millet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet. Evet derken, devlet ve millet varlığının muhafazasını hedefliyoruz.

Evet derken, Türkiye'nin kendine gelmesini, milli ve ortak değerlerin tahkim edilmesini, anayasanın tam hâkimiyetini amaçlıyoruz.

Evet derken, ay yıldızlı al bayrak yere düşmesin, Ezanlar susmasın, Şehitler ölmesin, Vatan bölünmesin diyoruz.

Çünkü, Bu Ülke İçin Yeminimiz Var. Vazgeçilmez.

Sözlerime son verirken, tüm Karabük'lü kardeşlerimi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, sağlık ve mutluluk dileklerimi sunuyorum.

SADİR DURMAZ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI