Doğal bir afet olan depremin güçlü, şiddetli ve ciddi bir hasara neden olması halinde psikolojik travmaya yol açabileceğini kaydeden uzmanlar, “Bu travmanın belirtilerinde kişi aşırı derecede korku yaşayabilir. Kişi ilk anda ve ilk dakikada şoka girebilir. Bazı kişilerde görüldüğü gibi tehlikeli bir kurtuluş yolu seçilebilir. Örneğin; pencereden atlamak gibi. Çaresizlik ve panikleme duygusu yaşanabilir. Kişi kendini çaresiz hissedebilir, tabi ki ölüm korkusu o anda kişiyi etkisi altına alır. Örneğin; hayatını kaybedeceği ya da bir şeylerin üzerine yıkılacağı ya da kendini sakat bırakacağı gibi bir korku oluşur” diye konuştu.

Depreme bilişsel hazırlık önemli

   Depremde yaşanan daha hafif korku ve tedirginliğin olumlu tarafları olduğunu ve kişiyi önlem almaya sevk ettiğini ifade eden uzmanlar , “Deprem gerçeğini bilerek önlem a k yaşamak gerekiyor. Bu durumda kendimizi nasıl en iyi koruruz? Yaşadığımız bölgeye bakacağız. Ne kadar riskteyiz? Uzmanların açıklamalarına göre zihinsel o k hazır olmak önemli. Evimizde önlemler almalıyız. Depreme yönelik ufak tefek hazırlıklar olmalı bir köşede. Evde küçük çocuk varsa onların güvenliği için gerekli önlemler alınmalı. Bunları yapan bireyler daha sakin daha soğukkanlı kalabilirler deprem anında. Yurt dışında deprem simülasyonları yapılıyor. Bu tür simülasyonlar kişiyi zihinsel o k yani bilişsel o k depreme hazırlanmada aslında oldukça faydalı. Çocukların da depreme hazırlıklı olduğunu bilmek anne babayı zihinsel o k rahatlatır. Bu olguya ailece oturup hazırlanmak, kendi kontrolümüzde olan saatleri belirlemek, ailedeki herkesin bulunduğu yere göre ne yapması gerektiğini biliyor olması önemli. Bu durum olay anında da daha soğukkanlı kalmamız ve bilinçli hareket etmemizi sağlayacak. Burada sadece aileler değil bu durumda iş yerleri, iş yerlerindeki güvenlik uzmanları, okullar ve devletin de bu noktada her vatandaşın güvenliğine yönelik önlemler alması, eğitimleri yapması önemli” dedi.