Kardemir’in seçimli genel kuruluna bir iki gün kala, tartışmalar, mücadeleler, kamuoyu açıklamaları, farklı senaryo ve algı operasyonları aldı başını gidiyor.

İnsanların kafası iyice karışırken henüz hiçbir açıklama gelmemesi de spekülasyonları alabildiğine çoğaltıyor.

HÜKÜMET NE YAPMAK İSTİYOR?

Merak edenler geriye dönük yazılarıma baksınlar uzunca bir süredir Kardemir ile ilgili her yazımda “Devlet İzliyor” notunu koyu şekilde yazmıştım. Zira ABD Başkanı Trump bile çelik sektörünün askeri ve stratejik önemine işaret ederek koruma tedbirlerini geçtiğimiz aylarda devlere sokmaya başlamıştı. Şimdi bu izlemenin yansımalarının ortaya çıkacağı an geldi gibi görünüyor.

Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin kim olacağı üzerinde çok ciddi bir tartışma gündemde. Demokrasinin ve serbest ticarete ilişkin kanunlar ve kurallar ortada. Dürüst ve yasalar çerçevesinde Ticaret yapan iş çevrelerine her zaman destek verildiği ve verileceği açıklamaları da ortada.

Devlet ve onu şu an idare den Hükümet’in Başbakanına kadar, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdağan’a kadar Kardemir konusunun gittiği, görüşüldüğü, bir çalışma olduğu söylemleri diz boyu. Ancak iktidarın Karabük Milletvekillerinden henüz bu konuda bir açıklama gelmedi. Süreçte sessiz mi kalıyorlar yoksa bypass mı edildiler doğrusu merak konusu!

Burada devlet ya da hükümet taraflı ortaya çıkan algıyı hem ortaya koymak hem açıklamak lazım.  Orta da konuşulanlardan en önemlisi hükümetin SPK kanalı ile 4 tane bağımsız yönetim kurulu üyesi için belirleme yapacağı ve Kardemir Genel Kurulu’nun önüne koyacağı şeklinde.

Eğer bu doğru ise o zaman şunu iyi sorgulamak lazım. Bu dört isim gerçekten Demir Çelik sektörünü bilen, ulusal ve uluslar arası öngörüleri olabilecek, Kardemir’i çok daha karlı, çok daha ileriye taşıyacak bilgi ve donanımlı, Kardemir hissesi sahibi tüm yatırımcıların hak ve hukuklarını en iyi şekilde koruyacak düzeyde, birileri mi olacak, yoksa şu Bakan’a yakın, şu milletvekiline yakın, şu ortağa yakın birileri mi olacak? Bunun çok iyi düşünülüp, çok iyi karar verilmesi lazım.

Sermaye ürkektir. Sermaye güven sorunu gördüğü yerden kaçar. Şimdi herkes hafızaları şöyle bir yoklasın. 1999 yıllarında yine tartışmalar çıkmış, bulandıkça bulanmış, sulandıkça sulanmış, önüne gelen açıklamalar yapmıştı. Sonunda ne oldu hatırlayan var mı!

Ben söyleyeyim. Kuruluşundaki etkin sermaye ye sahip ortaklar, “madem öyle biz çekiliyoruz, herkes ne hali varsa görsün” demediler mi?

Ya peki sonrasında neler olmuştu?

Kömür alalım bize kütük üret. Cevher alalım bize demir üret. Eyvah ne yapacağız hammadde kalmadı, stok sahalarının altını kazalım. İşçileri ücretsiz izne çıkaralım. Hatta biraz da işçi çıkaralım.  Eyyy devlet, eyyy hükümet gel bizi yine kurtar.  Denilmedi mi?

Bunlar 1999-2002 yılları arasında yaşanmadı mı?

Ak Parti hükümeti iktidar olduktan sonra, etkin hissedarlar tekrar geriye dönüp, hükümetin de destekleri ile yeniden bir toparlanma sürecine girilmedi mi?

Şimdi birileri tarihi geriye döndürmenin, bilerek ya da bilmeyerek senaryolarını mı yapıyor? Farzedelim ki, Allah göstermesin o günlere döner ise, Kim bundan ne çıkar sağlayacak?

Devlete dönsün diyenler var. Yahu bu devlet neden özelleştirdi bilmiyor musunuz? Trilyonlarca kamu zararı, bas merkez bankası gönder vagonlarla parayı, işyerine gitmeden maaş alan bankamatik çalışanları, siyasetin arka bahçesinde on dört binlere çıkan çalışan sayısı. Bunlar yaşanmadı mı Allah aşkına. Bu algıyı kim çıkarmaya çalışıyor!

Hükümet acil şekilde ya ilgili Sayın Bakan’ın ağzından, ya Karabük Milletvekilleri kanalıyla, bu konuda açıklama yapmalıdır. Hatta genel kurul öncesinde bunu yapmalıdır.

Devlet tarafından idare edilecek ise idare edileceğini, edilmeyecek ise, bizim böyle bir niyetimiz yok, kanunlar var, serbest ticaret var, hür teşebbüs halinde çalışmaya devam etmeli, Biz devlet o k, yasalar çerçevesinde düzgün, verimli çalışması için tavsiye edeceğimiz, bir yada birkaç profesyonel bağımsız yönetim kurulu üyesi kanalı ile destek vereceğiz. Ülkemizin stratejik bu fabrikasının yanında olacağız. Demelidir.

Yoksa spekülatörler, durumdan vazife çıkaranlar, buradan kendime ne çıkar sağlarım diyenler, yerine sağlama almaya çalışanlar, ortalığı karıştırmaya devam edecekler.