Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz basın ile tanışma toplantısında yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

İŞTE SORULAR VE ÖZ’ÜN CEVAPLARI

Bir basın mensubunun Karabükspor şirketleştirilerek Kardemir bünyesine ve kontrolüne alınabilir mi şeklindeki sorusuna,

Başkan Öz, “Kardemir’in Karabükspor’un bütün işlerine detayına kadar girmesini çok doğru bulmuyorum. Karabükspor kulübüne Kardemir mutlaka sponsor olmalıdır. İsim hakkını muhafaza etmelidir. Ama yönetiminin de Kardemir tarafından yapılmasını çok doğru bulmuyorum. Koskoca Karabük ilinde Karabükspor’u yönetecek bir kanaat lideri yok mu? Bir iş adamı yok mu? Bunu neden zorlamıyorsunuz? Buradaki iş adamları bir yerden tutsun. Ondan sonra da Kardemir üzerine düşeni yerine getirsin. Benim şahsi kanaatimdir, yönetim kurulunda tartışılır ama Karabükspor’un bütün işlerinin Kardemir’e yıkılmasının çok doğru olacağı kanaatinde değilim” dedi.

Basın mensubunun demir tüccarlarının müşterilerden kesilen binde ikilik payın binde altı ya da sekize çıkarılması ile ilgili teklifleri konusunda ne düşünüyorsunuz şeklindeki sorusuna ise;

Başkan Öz “Bunu yönetim kurulunda tartışabiliriz. Bu para tabii ki bizim cebimizden çıkacak bir para değil. Burada satışlar ve müşteri noktasında oluşacak tepkiler ne olacak bunu değerlendirmek lazım. Binde ikiden binde altıya çıkardığımda kaybedeceğim müşterim var mıdır? Şekliyle sorgulatacağız. Eğer benim müşterilerimiz niye bunu benim üzerime yıkıyorsun şeklinde tepkiler oluşup oluşmadığına bakacağız zira bu para onların cebinden çıkacak" şeklinde cevap verdi.

Bir başka basın mensubunun “Bir işin hukuken doğru olması ahlaken doğru olduğu manasına gelmez dediniz. Kardemir’in genel kurulu öncesi bağlı şirketlerin hisse virmanları gündeme düşmüştü. Bu belki hukuka, SPK’ya, mevzuata uygun olabilir. Ama bu sizin hukuken doğru olması ahlaken doğru olmaz noktasında nasıl değerlendirilir" şeklindeki soruya ise,

Başkan Öz “Adamın iki katlı evi var. Sende ruhsat 4 kat var diye adamın yolunu, güneşini, önünü kapatacak şekilde ev yapıyorsan, hukuken haktır ama doğru değildir. Konu SPK'ya intikal etti ve gerekli incelemeyi yapıyor. Bu konudaki yetkili kuruluş SPK'dır. Bu konuda yapılan itirazlar, şikayetler ve başvurular var. SPK'nın vereceği kararı hep birlikte bekleyeceğiz. SPK’nın kararından sonra neler olabileceği, yargı süreci olabileceği bizim şimdiden müdahil olacağız süreç değil. Konu aslında kendi yönetim kurulları olan Karçel ve Kardökmak ile ilgili. Kardemir’i ilgilendiren tarafı büyük hissedarı olması. Bu yüzden SPK tarafından muhatap alınıyoruz” diye cevap verdi.

Bir başka basın mensubunun konuya ilişkin ilave o k sorduğu; “Öğrendiğimiz kadarı ile bu konu ile ilgili mahkemeye gidilmesi ve dava açılması süresi bir ay ve bu ayın sonunda doluyor. Üstelik SPK’nın genel kurulun iptali şeklinde bir karar alma yetkisi yok. Siz SPK’nın çalışmalarını beklerken bu süreyi kaçırmış olmuyormusunuz” şeklindeki sorusuna ise,

Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz; “SPK’dan gelen yazılar var. Bizden bilgi istediler. Bizde bunları gönderdik. Kardemir yönetiminin bundan başka yapacağı bir şey yok. Bundan sonra SPK ve mahkemelerin kararını bekleyeceğiz” şeklinde cevap verdi.

Öncelikli alım ile ilgili sorulan bir başka soruyu cevaplayan Başkan Öz; “1995 yılında kapatılma noktasına gelindiğinde iş adamlarımızın, esnafımızın, halkın ve çalışanların el birliği ile mücadele edilmiş. Burada Güleç ailesi de, Yolbulan Ailesi de, Yücel Ailesi de teşekkür ediyoruz. Sonra gelmişiz iki binli yıllarda tekrar krize girmiş. Buradaki büyük hissedarlarımız teminatlarını vermiş. Düzlüğe çıkmasında büyük katkı sağlamış. Biz bu ailelere müteşekkiriz. 2011 yılına gelindiğinde bu teminatlar serbest bırakılmış. Ama öncelikli mal alışı, mal satışı devam etmiş. Bu konuda kamuoyunun taleplerini alıyoruz. Masa başında yönetim kurulu üyeleri o k karar verecek değiliz. İlgili taraflarla görüşüyoruz. Haddeciler Dernek Başkanı ile görüştük. Başka STK'lar ile de görüşüyoruz.” dedi.

DERİN HABER OLARAK HAKLI ÇIKTIK

Kardemir Genel Kurul sürecinde genel kurula bizatihi katılanlardan duyarak kamuoyuna duyurduğumuz haberlerimizde “Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Öz genel kurul sabahı ben hükümet tarafından görevlendirildim. Başbakan ile görüştüm. Talimat böyle. Ben divan başkanı olacağım” şeklindeki sözlerini aktarmış ve Başbakan’ın ağzından duymadan buna inanmayız demiştik.

Öz, geçen bir aylık sürenin ardından bugün ilk defa  bu konuda açıklama yaptı.

Öz, yaptığı açıklamada; “Genel kurul öncesi, Başbakan talimat verdi, ben divan başkanı olacağım şeklinde bir söz hiçbir zaman ağzımdan çıkmamıştır nede gündeme gelmiştir. Sadece sayın Başbakan’ın Kardemir’in yönetiminde yer alma noktasında, SPK’ya bildirilme noktasında bir şey olmuştur tabiidir. Akabinde de KAP’a bildirildi. Akabinde siyaseten bir çok bizi aradı. Şu denildi. Genel Kurulda sizin divan başkanı olmanızı istiyoruz denildi. Bakarız dedik. Genel Kuruldan bir gün önce buraya geldiğimde Kamil Güleç bey divan başkanı olmam konusunu bana söyledi. Bende Kamil bey ben bir ailenin teklifi ile divan başkanı olmam. Genel Kurul da divan başkanlığı yapacak bir sürü arkadaş vardır. Sizin teklifiniz ile aday gösterilirsem çekilirim. Eğer aileler konsensüs sağlarsa kabul ederim dedim ve ortak öneri ile divan başkanı oldum” dedi.

Öte yandan, "Yönetim Kurulu ilk toplantısında da ben başkan olacağım bu konuda Başbakan'dan görevlendirildi şeklinde hiçbir yerde ağzımdan çıkmamıştır. Başbakan’da böyle bir talimatı olmamıştır. SPK'ya ve başka kurum bağımsız yönetim kurulu üyesinden başkan olur mu diye bir soruşturmamız oldu. Başta SPK Başkanı olmak üzere Avrupa ve Amerika da bağımsız yönetim kurulu üyelerinin başkan olması tercih sebebi denildi. Dolayısıyla bizim mevzuatımız açısından engel yok. İlk toplantıda diğer adaylar gibi bende başkanlığa aday oldum ve büyük bir çoğunluğun desteği ile seçildim” dedi ve bütün işlemlerin SPK ve TTK mevzuatı çerçevesinde yapıldığını ilave etti.