Katılımın yoğun olduğu etkinlikte konuşmacı o k Fizyoterapist Fahri Cumhur Elmacı ile Uzman Fizyoterapist Bünyamin Haksever ve Üniversitemizden de Öğr. Gör. Tuba Zoroğlu ile Arş. Gör. Hanife Alkan Doğan yer aldı.

“Daha ilkokula giderken engelli çocuklarla çalışma hayalim vardı”

Üç oturumda gerçekleşen etkinlikte ilk o k Fizyoterapist Cumhur Elmacı söz aldı. Elmacı konuşmasında fizyoterapist adaylarıyla tecrübelerini paylaştı. Üniversiteye başladığı yıllarda pediatri üzerine yoğunlaştığını anlatan Elmacı öğrencilere önemli tavsiyelerde bulunarak “Mezun olana kadar hangi alanda çalışacağınızı çok iyi bilemezsiniz. Önce üniversite eğitiminizi tamamlayın daha sonra istediğiniz alana yoğunlaşın.” dedi. Özel eğitim merkezi açmak isteyen öğrencilere Elmacı, öncelikle alanda tecrübe edinmeleri gerektiğini söyledi.

Henüz ilkokula giderken engelli çocuklarla çalışma hayali olduğunu anlatan Fzt. Cumhur Elmacı özellikle hippoterapi (atla terapi)’de çocuk dokunduğunu, çocuk ulaştığını ve bu terapi şekli ile çok fazla çocuğa şifa olduğunu belirtti. Cumhur Elmacı, özellikle çocuklarla çalışmak isteyen öğrencilere “Oyun oynamayı seviyorsanız, yeri geldiğinde onlarla birlikte çocuk olabiliyorsanız bu alana yoğunlaşın” diyerek tavsiyelerde bulundu.

Konuşmasının devamında Cumhur Elmacı şunları da söyledi: “Hedefiniz olsun o hedef doğrultusunda elinizden geleni yapın. İyi şeyler elde etmek istiyorsanız nereye gittiğinizi bilin. Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız gittiğiniz yolun önemi yok” şeklinde konuştu. Elmacı ayrıca, öğrencilere hayata bakış açılarını farklılaştıracak düzeyde motivasyon kitapları önerisinde de bulundu.

“Ellerimizle insan şifa oluyoruz”

Etkinliğin ikinci oturumunda konuşan Uzman Fizyoterapist Bünyamin Haksever, daha önce Gençlerbirliği Spor Kulübünde fizyoterapistlik yaptığını belirtirken spor hareketlerinin fizik tedavideki önemine değindi. Haksever, fizyoterapistliğin önemine vurgu yaparken öğrencilere “Mesleğinize sarılın, kıymetini bilin, ellerimizle insan şifa oluyoruz. Bunun verdiği mutluluk paha biçilemez.” şeklinde konuştu.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencilerinin kurslar ile ilgili soru sormasından sonra Haksever, Türkiye’deki fizik tedavi kurslarının yetersizliğine değinerek kursların ticari sektöre dönüştürüldüğüne dikkat çekti.  Haksever, kurs seçimi yaparken kursların ulus rası düzeyde geçerliliğinin olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.

“Her şey olmaya çalışırsanız hiçbir şey olursunuz” diyen Haksever başarılı olma yolunda her zaman iki yol olduğunu belirtirek kolay yol seçildiği zaman başarı düzeyinin tatmin etmeyeceğini ifade etti. Öğrencilere zor yolu seçtiklerinde her şeyden fedakarlık yapmalarının gerektiğini hatırlatan Haksever, zor yolun sonunda yaşayacakları başarının tatmininin paha biçilemez olacağını söyledi.

Son oturumda ise Karabük Üniversitesi Öğr.Gör. Tuba Zoroğlu ve Arş.Gör. Hanife Alkan Doğan konuştu. Zoroğlu ve Doğan konuşmasında akademisyen olmanın şartları ve koşulları üzerinde durdu. Zoroğlu, ilk o k kendi akademik hayatından, akademik hayata girişinden bahsederken öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.  Öğrencilerin isteği üzerine Zoroğlu, araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi olmanın ayrımına değindi.  Zoroğlu, araştırma görevlisinin ders vermekle yükümlü olmadığını, yüksek lisans veya doktora yaparken de araştırma görevlisi olunabileceğini belirtti. Zoroğlu, araştırma görevlisinden farklı  o k öğretim görevlisinin ders verme yükümlüğüne de dikkat çekti.

Araştırma Görevlisi Hanife Alkan Doğan da akademisyen olmanın şartlarından bahsederken öğrencilere “Çok okumayı ve araştırmayı seviyorsanız akademisyen olmalısınız” şeklinde tavsiyede bulundu. Doğan, akademisyenlik fikrinin kendisinde nasıl oluştuğunu şu sözlerle anlattı: “Çok meraklı bir insandım araştırmayı çok severdim ayrıca ders çalışmayı da çok seviyordum. Bu yüzden şu an akademik hayatın içinde olmak beni çok mutlu ediyor.”