Karabük’ün FETÖ ile mücadelesi

Tarihin derinliklerinden bu yana bu ülke çok badireler atlattı, çok ihanetler gördü ancak 15 Temmuz 2016 akşamında yaşananlar hiçbir zaman yaşanmadı. Bu ülkenin askeri hiç halkına hedef ayırt etmeden mermi sıkmadı, bomba atmadı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllarca her fırsatta dile getirmesine rağmen, 17-25 Aralık ta yaşananlar görmek, duymak istemeyenlere ciddi bir ders oldu. Ancak etkin mücadele kanlı darbe kalkışmasından sonra başlayabildi.

Karanlık aydınlandıkça, sis bulutları dağıldıkça görüldü ki Silahlı kuvvetlerinden emniyetine, Adalet mekanizmasından Üniversitelere ve diğer tüm kurum , hatta hayatın nerede ise tamamına sızmış, adına FETÖ PDY (Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması) dediğimiz bir örgüt ortaya çıkıverdi.

Elbette Karabükümüz de bu yapılanmadan nasibini almış tüm ülkemizde olduğu gibi. Herkes kapısının önünü süpürse ortalıkla çöp olmaz misali kentimizde de bu örgüt ile bir mücadele başladı.

Hain darbe girişiminden bu yana birçok zanlı gözaltına alındı, idari ve adli işlemler yapıldı. Yerel mahkemelerde hüküm giyenler oldu. Biz sayısını tam o k bilmiyoruz. Aslında ilgili kurumlar bir mizan yapsa tüm kamuoyu detaylı şekilde öğrenmiş te olur.

Gelinen nokta da ise kamuoyunun oldukça geniş bir kesiminde FETÖ ile yapılan bu mücadelenin yeteri kadar olmadığı şeklinde görüşler hala daha yerini koruyor. Kimin yanına gitsek, kimin yanında bu konu açılsa herkes bir şeyler fısıldıyor, konuşuyor.

Biz sorular karşısında “iyi de senin, benim, onun bildiklerini devletimin ilgili organları bilmiyor mu, duymuyor mu? Elbet bir inceleme, araştırma yapılmıştır. Hatta gerekli yasal işlemler yapılmıştır.” Diyoruz. Diyoruz da pek muteber ve ikna edici olmuyor sözlerimiz!

İnsanlar soruyor, ülkenin nerede ise her zerresine girmiş bu örgüt, siyaset kurumundan, ticaret kurumundan, kapatılan derneklerden, cemiyetin üst tabakalarından hiç mi kimseye ulaşamamış, hiç mi kimse bulaşmamız? Kim ya da kimler FETÖ den işlem gördü bu güne kadar? Soruyorlar da soruyorlar. Hele hele haber kanallarında “şu ilde operasyon yapıldı şu kadar kişi gözaltına alındı, şu ilde FETÖ yapılanmasının şu ismi alındı” haberlerini gördükçe, okudukça gözleri hep Karabük ismini arıyor. Zaman geliyor sizlere bu haberleri aktaran biz basın mensupları bile FETÖ hakkında yapılan bazı işlemleri çok sonrasında duyuyoruz. Elbette yasaların gizlilik te dâhil gereklilikleri var. Ancak ülkemizin birçok ilinde yapılan FETÖ operasyonları ve sonrası ile ilgili basın üzerinden vatandaşlar derhal bilgilendiriliyor.

Çünkü; Devletimizin başı, Cumhurbaşkanımız bun acımayın, gözyaşlarına inanmayın diyor. Sıcak tutun diyor. Etkin mücadele edin diyor. Yalnızım diyor. FETÖ davalarını takip edin diyor.

Ya peki sormak lazım;

Karabük’te siyaset kurumu bu etkin mücadelenin neresinde?

Davaları etkin bir şekilde takip ediyor mu?

Bu davalarda ne ifadeler veriliyor?

Kimlerin ismi geçiyor?

Kimi dava kararları ile ilgili hiç mi şaşılacak bir sonuç ile karşılaşılmadı?

Göründü ki önü gelen seçimler. Yarın oylarına talip olduğumuz vatandaşlar bu soruları siyaset kurumuna sorar ise ne cevap verecekler acaba, ya da verecekleri cevap ne kadar yeterli ve etkili olacak?

Benim hatırladığım Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’nin “asıl      FETÖ cüler elini kolunu sallayarak geziyor” açıklaması ve yine bizim, aylar önce Cumhurbaşkanımızın “davaları etkin takip edin” sözünü haberimiz de gündeme alıp hatırlatmamız sonrası Ak Parti’nin şu anki İl Başkanı İsmail Altınöz’ün “ben mağdurum diyen herkesin davasını ücretsiz alırım” açıklaması. Başka tek bir söz duyan var mı?

Halk arasında o kadar çok dolaşan isim var ki, insan neye inanacağını şaşırıyor. En azından cemiyete mal olmuş ve ismi dolaşan kişilerin bu alçak terör örgütü ile hiçbir ilgili olmadığı bir şekilde açıklanmalı. Şekli, şimali ne olur bilemeyiz ama kafalardaki bu sorular mutlaka giderilmeli. Toplum vicdanı özellikle FETÖ konusunda rahatlatılmalı.

Zira bu vicdanlar rahatlatılmaz ise, bir yandan mücadele azmi ve şevkinde kırılganlıklar oluşmaya, bir yanda bu örgütün şakşakçıları, fısıltıcıları, “Ne oldu sanki biz yine ayaktayız. Bu işten bir şey çıkmaz. Üstü örtülür gider, bize bir şey yapamazlar…” teranelerini vatandaşların arasında konuşmaya devam edeceklerdir. Bilgi, belge vermek isteyenlerin ya da etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyenlerin sayısı azalacaktır.

Biz 2017 yılının bitmek üzere olduğu şu günlerde Karabük’ün FETÖ mücadelesi ile ilgili gelinen nokta da “basının hatırlatma hakkı”nı kullanarak hatırlatma yapalım istedik. Umarım herkes üzerine düşen mesajı alır.

Hoşçakalın.