Zaman gelir gelişen olaylar karşısında her ne kadar olağan hayatın akışı desek de, sabır desek de, bir an gelir ki pes doğrusu demekten kendimizi alamayız.

Son aylarda bir moda, bir furya dır aldı başını gidiyor. ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Bir şeyler yanlış gider, doğru olan benim, buradayım der, müdahale etmek ister, BABA der susman lazım. O zaman ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Kral Çıplak, görmüyor musunuz demek ister, ister de, duymak istemeyenler, kolayı seçer ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Vay sen kulüpte nasıl yöneticilik yaparsın, düşen takımı nasıl çıkarırsın, olmaz böyle, çözüm ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Milyonlarca liranı düşünmeden bir kentin takımına lazım diye borç da olsa vermişsin de ne olmuş, bir kalemde çiziver gitsin, olmaz mı ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Kulüp yönetimi yapacağız, sen bulunduğun yerlerden para vermeye razı kal ama öyle yönetime filan sakın yanaşma, müdahil olma, ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Başkalarına söz geçiremiyoruz, verdiğin paraları, tuz kil parası edip, küçük küçük geri almaya çalıştığın şu ödemen gereken paylardan da mahsup etmeyi bir kenara bırakıver, ne olacak ki ‘VURUN MUSTAFA’ya.

Ne Yaptın Sen ‘MUSTAFA’

Demediler mi sana, ticaret yaparken siyaseti de bir kenarda, yanı başında tutmak gibi bir yol daha var.

Demediler mi sana, eğer menfaatlerin varsa kırk takla atıp el pençe divan durmak gibi bir yol daha var.

Demediler mi sana, yalakalık, kıvırma, kapıdan kovulursan da bacadan girme gibi bir yol daha var.

Demediler mi sana, yaptığın iyilikleri, sosyal destekleri, gizlememek, boy boy reklam etmek gibi bir yol daha var.

Demediler mi sana, acımasız, insafsız, izansız olmak gibi, her devrin adamı olmak gibi, bir yol daha var.

Ne yaptın sen 'MUSTAFA', hiç mi duymadın bunları.

Vuralım, bulduğumuz tüm ‘MUSTAFA’  hep beraber vuralım da, vuracak başka ‘MUSTAFA’ kalmaz ise ne yapacağız? Elimizde kaç tane 'Mustafa' var beyler?

Yarın 'PES' deyip çekip giderse, ya sonrasını iyice düşünen var mı beyler?

Eleştirirken, 'VURUN MUSTAFA' ya demeye devam ederken, bu güne kadar siz ne yaptınız, kaç kuruşunuzu harcadınız beyler?

Hele hele verdiğiniz sözlerin ne kadarını yerine getirdiniz, siz ne fedakarlık yaptınız, kaç liranızı bırakın bağışı, borç bıraktınız beyler?

Sahi, vurmanız gereken başka 'Mustafa' yok mu? Bulamadınız mı?  Bulmak mı istemediniz? Bulmak tan geri mi durdunuz?

Ülkenin ekonomik sıkıntıları kendini iyice hissettirirken, özellikle Anadolu’nun küçük illerinin, yörelerinin işşizlerine nasıl aş iş kapısı bulacağız?

Her yöre, gelişmiş bölgelerden bir yatırımcıyı kendi kentine çekebilmek için bin bir mücadele verirken, biz elimizdekileri küstürürsek ne yapacağız?

Gelen gideni aratır misali, yarın pişman olur, ah vah edip, biz ne yaptık durumuna düşersek, ne yapacağız?

Vicdan, akıl, izan, vebal, günah, doğru, dürüstlük… gibi kavramlar da var. Bunları nereye koyacağız?

Biz hatırlatalım da, siz yine ‘MUSTAFA’ ya vurmaya devam edin. Elbet gün gelir bizim de söyleyecek sözümüz yine olur.