Kardemir vardiyası (servis midibüsü) ile gece işe gitmek için yola çıkan ve aracın freninin patlaması sonucu kaza yapmasıyla hayatını kaybeden 3 Kardemir işçisi bugün Kardemir'de yapılan Cenaze merasimi ve kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.

Dün gece 23.30 sıralarında Şükrü Parlakçı’nın kullandığı 78 S 0293 plakalı KARDEMİR işçilerini taşıyan servis aracının Kurtuluş Mahallesi Kurtuluş Caddesi üzerinde frenlerinin boşalması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybeden şoför Şükrü Parlakçı (66) ile işçiler Osman Özdemir (45), Saffet Toğlu ve Yasin Çelikkafa son yolculuklarına uğurlandı.

 Merhumlar için ilk tören KARDEMİR Haddehane Meydanında düzenlendi. Törene Vali Kemal Çeber, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, KARDEMİR AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz, kurum müdürleri, Çelik-İş Sendikası Temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, işçiler ve vefat eden işçilerin yakınları katıldı.

Daha sonra işçilerin cenazeleri Deretarla Selimiye Camisine getirildi. Öğlen namazına müteakip kılınan cenaze namazına Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Vali Kemal Çeber, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, KARDEMİR AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Öz, Çelik-İş Sendikası Temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile ölenlerin yakınları katıldı. Kılınan cenaze namazlarının ardından helallik alınan cenazeler daha sonra Kapullu Mahallesi Küpler Aile Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sürücü Şükrü Parlakçı’nın cenazesi ise toprağa verilmek üzere Kastamonu’nun Araç ilçesine gönderildi.

İDDİALAR DİZ BOYU!

Kaza sonrası henüz adli boyutu ile ilgili hiçbir açıklama yapılmazken ortaya ciddi iddialar atılmaya başlandı.

1-Karayolları taşıma yönetmeliğine göre 66 yaşından gün almamış olma şartına rağmen  Kaza da hayatını kaybeden araç şöförünün 66 yaşında olduğu!

2- Personel servis araçlarındaki yasal araç yaş sınırı 19 olmasına rağmen kaza yapan midibüsün daha eski olduğu!

3- Kaza yapan S (servis) plakalı aracın muayene istasyonundan nasıl geçtiği?

4- Kardemir'in geçmişte ihale sözleşmesine yaş sınırını düşürücü madde koymak istedği ancak bundan daha sonra bazı telkinler nedeniyle vazgeçildiği!

5- Kardemir'in servis taşıma sözleşmesinin son o k bittiği dönemde, yasal zorunluluklar nedeniyle ek maliyetler çıkacağı düşünülerek ihaleye çıkmadığı, bunun yerine sözleşmenin ihaleye çıkılmadan uzatıldığı"

6- S plakalarını veren kurumların bu araçları yeteri kadar kontrol etmediği,

7- Karabük'teki bütün S (servis) plakalarının dernekçe satın alındığı, rekabet açısından özellikle Kardemir servis taşımasına talip olmak isteyen firmaların S (servis) plakası bulamadıkları!

8- Kaza yapan araçta imdat freni olması gerekirken, hava doldurmanın zaman alması, aracın sürekli çalışır olması gerekliliğinden dolayı bu imdat freninin iptal edildiği!

9- Aynı gün yine bir başka Kardemir vardiya (servis) aracının Safranbolu'da freninin patladığı ve bir taksiye çarparak durabildiği!

Bu ve bune benzer iddialar dünden bu yana konuşulmaya başlandı. Hangisinin ne kadar doğru olduğunu ilgili kurumlardan yapılacak açıklamalar ile bizlerde öğreneceğiz ve kamuoyuna aktaracağız.

KİM SUÇLU?

Peki söför dahil ekmeğinin peşindeki 4 dişinin canına mal olan bu kazanın sorumlusu kim, suçlu kim? Sadece ekmeğinin peşine gitmeye çalışan rahmetli işçilerimiz mi? Sadece kaza yapan aracın şöförü mü?

Emekli maaşı ile geçinemeyince, ek gelir olsun diye düşük ücretle bu tür araçlarda şöför o k çalışmak zorunda kalanlar mı?

Çalışan insanların can güvenliği açısından son derece önemli olan Yemek, İşyeri Sağlığı ve Güvenliği, Servis taşıması gibi konularda, maliyetler düşünülerek, kıyasıya bir rekabet ve indirim sağlandırı k, ucuz fiyat alınan hizmeti sağlamak için yasaları sonuna kadar zorlamak zorunda kalan hizmet verenler mi?  Hiç benzer işyerlerindeki taşıma, yemek gibi hizmet alımlarının emsal fiyatları dikkate alındı mı?

Yukarıdaki iddialar doğru ise, bu iddialardaki gerçekleri denetlemekle görevli olanların görevini yeterince yapmamaları mı?

Her sıkı denetim yapmaya çalışıldığında, bir şekilde bu denetimin gevşemesine neden olan ve iddia edildiği gibi, telkin ya da ricalar mı?

Ateş düştüğü yeri yakar. Canlar gitti. Çocuklar babasız, anneler evlerinin direğinden oldu. Ah vah diyerek bu kaza geçiştirilemez. Geçiştirilmemeli. Bizim vicdanımız buna müsaade etmez. Biz takipçisi olacağız. Herkes bunu bilsin.