YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde yürütülen "Orta Doğu'da Akademik Mirası Koruma" projesi kapsamında Karabük Üniversitesinde (KBÜ) "Yükseköğretimde Ulus rasılaşma ve Mülteci Öğrenciler" konulu forum düzenlendi.

KBÜ’de yapılan etkinliğe Karabük Valisi Fuat Gürel, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman Arslan, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi ve Orta Doğu'da Akademik Mirası Koruma Proje Koordinatörü Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Karabük Emniyet Müdürü Sırrı Tuğ, Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Fatih Ürkmezer ile Somali, Türkmenistan ve Çad büyükelçileri ve çok sayıda üniversite rektörü, akademik personel ile yabancı öğrenciler katıldı. 

Düzenlenen forumda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanvekili Prof. Dr. Rahmi Er, 4 yıl önce 48 binlerde olan ulus rası öğrenci sayısının 148 bini geçtiğini belirterek, “Türk yükseköğretim sistemi sayısal büyümesini tamamlamıştır” dedi. 

Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar Fakültesi konferans salonunda yapılan toplantının açılışında konuşan KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kurulan ilk 10 üniversiteden biri olan Karabük Üniversitesinde 83 ülkeden 6 bin 619 ulus rası öğrenciyle birlikte toplamda 53 bine yakın öğrencimizi lisans, yüksek lisans ve doktora programlarıyla geleceğe hazırlıyoruz” dedi. Ulus rası öğrencilere verilen burslar nedeniyle birçok öğrenciyi alamadıklarını belirten Prof. Dr. Polat, “YTB başkanımızdan şunu özellikle talep ediyorum. Türkiye’de lise eğitimi gören ulus rası öğrencilere eğer YTB bursu verecekseniz bırakın kendi tercih ettikleri üniversiteye gitsinler ve bursu o üniversiteye yönlendirin. Ben o öğrencileri kaybetmek istemezdim. Bu bağlamda özellikle ulus rası lise projesinin yaygınlaştırılmasının ülkemizin ulus rası öğrenci projesi açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu. 

“Türk yükseköğretim sistemi sayısal büyümesini tamamlamıştır”

YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Rahmi Er, son 4 yıl içinde ‘çıktı odaklı’ bir yapılanma sürecine girdiklerini anlattı.

Er, konuşmasında; “Yükseköğretim sistemimiz yükseköğretim alanındaki küresel değişmeler, yaşanan değişim ve öğretimler, yeniden yapılanma stratejileri ile birlikte bilgi ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma, 4.0 endüstri, ulus rasılaşma, bölgesel kalkınma, misyon farklılaşması, iktisaslaşma, dijital dönüşüm, üniversite sıralama sistemleri, açık erişim gibi pek çok yeni kavram çerçevesinde geçtiğimiz son 4 yıl içerisinde çıktı odaklı bir yapılanma sürecine girilmiştir. Yeni YÖK o k bu kapsamda ülkemizin önceliklerini ve dünyadaki eğilimleri dikkate a k birçok projeyi başlattık ve pek çok düzenleme gerçekleştirdik. Yeni YÖK o k aldığımız bütün kararlarda kaliteyi inceliyoruz. Yerel ve küresel ölçekte rekabetçi bir küresel ölçek sistemi hedefliyoruz. Her ilimizde artık en az bir üniversite var. Sayıları bugün 206’yı bulan yükseköğretim kurumlarımızla 8 milyona yakın öğrencimizle 163 bin civarındaki akademik personelimizle devasa bir yapıya kavuşmuştur. Türk yükseköğretim sistemi sayısal büyümesini tamamlamıştır. YÖK’e erişim ülkemizde artık sorun olmaktan çıkmıştır. Şimdi nitelik ve kalite bakımından büyümenin sağlanması en önemli önceliklerimizden birisidir, bu kapsamda pek çok adımlar attık” dedi.

 148 Bini Gecik Ulus rası Öğrenciye Ev Sahibiyiz

Yabancı uyruklu öğrenci sayısında artışın da kendileri için fevkalade önemli olduğunu kaydeden Er, “Bundan 4 yıl önce yaklaşık 48 binlerde olan ulus rası öğrenci sayımız akademik yıl açılışında 148 bini geçmiştir. Tabii bu dinamik bir rakam. Hedef odaklı izlediğimiz ulus rasılaşma strateji ve politikaları sayesinde yakalamış olduk. YÖK tarihinde Ulus rası Daire Başkanlığını ihtisas ettik. İlk defa uluslaşma belgemizi hazırladık ve yurt dışına açıldık” diye konuştu. 

Cubitili Bakan Ahmet: "Türkiye'de teknoloji, bilgi ve deneyim var" 

Cibuti Yükseköğretim ve Araştırma Bakanı Nabil Mohamed Ahmed de, Türkiye ile ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği ve iyileştirilebilecekleri konusunda görüşmeler yaptıklarını söyledi. Ahmed, “Afrika şu anda ekonomik büyüme hızı en yüksek kıta o k görülmekte ancak teknoloji, endüstrileşme olmadığından ne yazık ki açlığın en yüksek olduğu kıta da Afrika. İnsanları yeni teknoloji ve güncel bilgilerle donatmazsanız ne yazık ki ilerleme ve sürdürülebilir bir kalkınma düşünceniz de olamaz. Tabii ki Afrika'nın ihtiyaçları var. Türkiye'de teknoloji, bilgi ve deneyim var. O yüzden karşılıklı kazan kazan ilkesi dâhilinde nasıl çalışmamız gerektiğini öğrenmemiz gerekiyor. Sadece aynı dini paylaşamıyoruz, sadece ümmet kardeşi değiliz, aynı zamanda kader kardeşiyiz de. Bu yüzden Türkiye’de sadece Karabük’te Cubitili 141 tane öğrencimiz var. Türkiye'nin binlerce Afrikalı öğrenciye kapılarını açtığını biliyorum. Bizlere düşen de ülkemizdeki en seçkin öğrencileri belirleyerek sizlere göndermek. Onlar aynı zamanda bizlerin elçisi olacak" dedi.