ARŞİV

BAŞBAKAN ÜZERİNDEN KARDEMİR SİYASETİ

Abone Ol

Kardemir’in 1 Kasım’da yapılacak seçimli genel kuruluna birkaç gün kala, yönetim kurulu iyice şekillenmeye başlarken, Sanayicilerin temsilcisi o k bilinen B Gurubundan seçilecek 2 yönetim kurulu üyeliği ile ilgili belirsizlik hala devam ediyor.

Ağustos ayı başında yapılması gereken genel kurul öncesi bağımsız yönetim kurulu üyesi adayları üzerinden tartışmalar çıkmış, konu Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na kadar ulaşmıştı.

Çok şeyler yazıldı çizildi de, peki, aslında bu tartışma neden çıkmıştı? Eğer süreci iyi okur ve analiz edersek, aslında bu tartışmanın baba oğul Güleç gurubunun KAP (Kamuyu Aydınlatma Platformu)'nda ki en son resmi açıklamaya göre birlikte hareket ettikleri kişiler ile birlikte %3,97 oranındaki Kardemir hisseleri ile, birlikte hareket edebileceği 4 bağımsız yönetim kurulu üyesini yönetime getirme çabalarından kaynaklandığını söylemek hiç te zor değil. Neden?

Çünkü Yönetim kurulu 11 kişi ve 4 bağımsız ile birlikte baba oğul 6 kişi yönetimdeki karar çoğunluğunu sağlayacaktı.

Çünkü, Birçok olumsuzluk , eleştirilere, tartışma , yanlış karşı kıvrak zekası ile müdahale eden duayen Mutullah Yolbulan amca, zaman zaman göz yumuyor, zaman zaman orta yolu buluyor, zaman zaman eleştirileri göğüslüyordu. Oysa göğüslenen her yanlış aynı zamanda Yolbulan ailesine de zarar veriyordu. İşte bunları Yolbulan gurubunun diğer fertleri görüp artık daha fazla sırtta taşımanın telafi edilemez etkilerine katlanmak istemiyorlardı.

Çünkü, Yönetim Kurulu Başkanı ben olmalıyım, ben yönetmeliyim ego su had safhaya ulaşmıştı.

KARABÜKLÜLÜK ALGI OPERASYONU

Amaca ulaşmak için her yol mübah” söylemi çok bilinir, çok konuşulur. Yolbulan gurubunun fertleri, “yeter artık” diyerek dik durunca şartlar ve hesaplar bir anda tersine dönüverdi. İşte tam bu esna da bir Karabüklülük algı operasyonu sahneye konuluverdi. “Yanına da Kardemir elden gidiyor, bir ailenin oluyor” argümanı ekleniverdi. Şu soru hiç soruldu mu acaba! ya sizin istediğiniz şart ve şekilde yönetim oluşsa idi, Yolbulanlar dik durmasa idi, o zaman sizin ailenin eline geçmiş olmayacak mıydı?

Hep demiyormuyuz 1937 de kurulmuş Cumhuriyet kenti. 13 haneden bura gelindi. Peki nasıl gelindi? Trabzon’undan Çorum’una, Sivas’ından Çankırı’sına, Kayseri’sinden Rize’sine, ülkenin dört bir yanından aş ve iş için gelen insanlar ile bu hale gelinmedi mi? Haddecisinden marketine, toptancısından bakkalına, hep birlikte bu günlere gelmedik mi?

Birilerinin koltuk ve menfaat sevdası ile körüklemeye çalıştığı bu algı operasyonu saman alevi gibi kısa sürede sönüverdi.

BAŞBAKAN ÜZERİNDEN KARDEMİR SİYASETİ

Karabüklülük argümanı tutmayınca hemen “Başbakan böyle istiyor, yapıyı bozmayın diyor” siyaseti devreye sokuluverdi.

İyi de Sayın Başbakan size aynı kişiler yönetsin mi? Dedi, yoksa orada huzursuzluk çıkmasın. Hisse nisabında kabul görecek bir yönetim oluşsun mu demek istedi?

Ya peki oluşturulan bu algının ardından Sayın Başbakan’a ve Sayın Cumhurbaşkanı’na ulaştırıldığı iddia edilen dosyalar! Bunlar okunulunca nasıl bir kanaat oluştu sizce?

Elbette basın mensubu o k bizlerinde, siyasetin içinde veya yakınındaki çevreler ile görüşmelerimiz oldu. Edindiğimiz bilgiler hiçte “bu aile” “mutlaka yönetimde olmalı” şeklinde bir tavsiye ve talebin olmadığı şeklinde.

O zaman, şimdi özellikle belirsiz duran B gurubundan hem hissedarların, hem de Karabük iş çevrelerinin kabul göreceği kişilerin yönetime girmesinin önünde hangi engel var? Doğrusu da bu değil mi?

NE DEMEK İSTENMEDİ?

Hükümet ve Başbakan’ın ne demek istediğini iyi analiz etmek lazım.

Hem yönetime girin, hem cevheri siz satın,

Hem yönetime girin, hem akaryakıtı siz satın,

Hem yönetime girin, hem şirket içi taşımayı siz yapın,

Hem yönetime girin, hem yetmedi, Zonguldak’tan Filyos’a kadar dış taşımaları siz yapın,

Hem yönetime girin hem dilediğiniz malı içeriden siz alın,

Böyle mi söyledi hükümet ve Sayın Başbakan?

Karabük’te ki nakliyecilere yaşama şansı vermeyin,

Karabük’te ki akaryakıtçı yaşama şansı vermeyin,

Karabük’te ki diğer ticaret erbabına mümkün olduğunca yaşama şansı vermeyin,

Karabük’te ki bazı haddecileri fasona bağlayın, muhtaç bırakın, “benim dediğim gibi yapmazsanız karışmam ha” mı deyin dedi,

Böyle mi demek istedi hükümet ve Sayın Başbakan! Tersi olmasın sakın?

YEREL SİYASET NERESİNDE?

İktidar partisinde il başkanlığı değişikliği yapıldı. Yeni başkan Altınöz henüz kadrosunu kurmakla uğraşıyor. Karabük Milletvekillerinden Burhanettin Uysal yaşanan süreci izlemekle yetindi. Mehmet Ali Şahin’in ise başlangıçta Güleçler illaki olsun noktasında ciddi efor sarf etti. Sürecin bu kadar karmaşık hale gelmesi de bir yerde Şahin’in müdahil olma ısrarından kaynaklandı denilebilir. Ancak özellikle Karabükspor’a bağış yardımı konusunda aradığı Güleç gurubundan beklediği cevabı alamaması sonrası yeniden ne haliniz varsa görün noktasına geldiği fısıltı gazetesinde yer aldı.

Burada bir hatırlatmayı yapmak gerek. Özellikle sayın vekillerin attıkları her adımın ard arda gelecek yerel ve genel seçimlerde ciddi etkileri olacaktır.

Tavsiye edilen bağımsız yönetim kurulu üyesi adaylarını, bizatihi Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin hazırladığı belirtilirken, siz karışmayın dediği öne sürülmüştü. Bu sözlerin ardından Karabük Milletvekillerinin bağımsızlar hariç diğer yönetim kurulu üyeleri ile ilgili sürece müdahalelerinin, Sayın Erdoğan nezdinde ciddi etkilerinin olacağı mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Karabük toplumunun nerede ise 7 den 77 sinin dilinde dolaşan “etinden sütünden tüyünden her şeyinden yararlandılar. Ticareti tamamen kendilerine çevirdiler. Yeter artık bu kadar da olmaz. Güleçlerin 20 yıl önce nesi vardı, şimdi hastaneden, benzinliklere, nakliye filolarına, neleri var. Bu memleketin başka nakliyecileri, haddecileri ve sanayicileri var. Sanayici gurubundan birazda onlar temsil edilsin. Sürece müdahale edilmesin. Herkes hissesi oranında dengeyi kursun” şeklindeki sözlerin iyi algılanması gerekir.

B GURUBU HİSSELERİ KİMDE?

Şimdi merak edilen en önemli konu B gurubunun hisseleri kim ya da kimlerde. Zira son günlerde perde arkasından Güleç gurubunun çok rahat baba oğul seçilebilecekleri hisseye sahip oldukları söyleminin yayılması. Borsa da günlük işlemde olması ve her an el değiştiriyor olması elbette ki bir gerçek. Ancak etkin ortakların ellerindeki hisseleri sabit tuttukları varsayımını göz ardı etmemek lazım. Belki soruya tam cevap olmaz ama, en son 2015 yılı mart ayındaki hisse bazında hazirun cetvelini incelemek belki bir nebze ölçü olabilir. Biz inceledik. İsteyenler Kardemir’in resmi sitesinden bakabilir. İncelemelerimizde gördük ki, hiç te son günlerdeki söylenti ile örtüşmüyor. Sorup soruşturduğumuzda aldığımız cevap ise “Yolbulan ve Yücel gurubunun gerek ellerindeki hisseleri, gerek geçmiş seçimli genel kurullarda birlikte hareket ettikleri kişi ya da kurumlar ile B gurubundan kimlerin yönetime gireceği noktasında belirleyici olabileceği

Biz araştırmalarımızı, görüş, düşünce ve tespitlerimizi ortaya koyduk. Elbette ki farklı düşünenler olabilir. Hatta adı geçen kişi ya da kurumlar açıklama yapmak isteyebilir. Bu haklarını da her zaman kullanabilirler.