Karabük Üniversitesi Rektörü Polat, görev süresinin dolmasına 10 ay gibi bir süre kala zorunlu o k boşalttığı Safranbolu’nun merkezdeki muhteşem rektörlük konağı yerine bu sefer Villa kiraladı.

Son dönemlerde okurlarımızdan gelen “Kamu malı bu kadar hoyratça harcanır mı…?” şeklindeki sözler karşısında Karabük Derin Haber o k yaptığımız araştırmalar “pes” dedirtti.

Sanki zevk-i safa içerisinde yaşıyormuş izlenimi veren Rektör Polat’ın rektörlük konutu kararları şaşılacak nitelikte.

Karabük ve Safranbolu’nun üst düzey gelir sahiplerinin oturduğu Sarıçiçek villaları o k bilinen özel sitede daha önce Karabüksporlu futbolcu ya da teknik heyetin oturduğu 450 metrekarelik villa Rektörlük konutu o k kiralandı. Üstelik kiralık olmasına rağmen yaklaşık bir ay süre ile ciddi tadilat yapıldı. Bu villanın daha önceden eşyalı o k 2.500 TL aylık ücret ile kiralandığı öğrenildi.

KAMU KAYNAKLARI ÇARCUR EDİLMİŞ OLMUYOR MU?

Eğer bu villayı Rektör Polat kendisi şahsi o k kiralayıp, kirasını da kendi cebinden ödeyecekse, söyleyecek hiçbir sözümüz yok. Üstelik kendisini tebrik ve takdir ederiz. Hatta vergisini veren vatandaş o k teşekkür ederiz.

Ancak, süresinin dolmasına 10 ay civarında kısa zaman kalmışken  eğer Karabük Üniversitesi adına kiralanmış ise, üstelik tadilat paraları da 80 milyon vatandaşın verdiği vergilerden sağlanan üniversite bütçesinden harcanmış ise o zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, YÖK Başkanına, Devletin Karabük’teki temsilcisi Karabük Valisi Sayın Kemal Çeber’e, Karabük Milletvekillerimiz Sayın Mehmet Ali Şahin ve Burhanettin Uysal’a, STK Başkanlarına, vergisini veren her vatandaşa sormak lazım, “Kamu Kaynaklarının çar çur edilmesi” manasına gelmiyor mu?

Demir Çelik Fabrikalarının özelleşmesi sonrası Yenişehir mahallesinde bulunan binaların bir kısmı Üniversiteye lojman o k devredildi. Şimdi burada Akademisyen ve yöneticiler oturuyor. Peki Rektör Polat görev süresinin kalan kısmını buradaki lojmanlardan birisinde tamamlayamaz mıydı?

Gelecek yeni Rektör'ün adına da karar vermek gibi bir nezaketsizlik olmuyor mu? Zira yeni gelecek rektör burada oturmak istemez ise o zaman ne olacak? Bunca para boşa gitmiş olmayacak mı?

REKTÖRLÜK KONUTLARINA NE HARCANDI?

Rektör Polat’ın 2015 yılı mart ayında göreve gelir gelmez, Safranbolu Merkezdeki Rektörlük konutunda ciddi tadilatlar yaptığı biliniyor. Tam o k bilinmemekle birlikte ki açıklanırsa kamuoyu öğrenir, kimi çevrelerde konuşulan, bu konuta, dönem dönem zaman içerisinde, şu ana kadar 500 bin liranın üzerinde masraf yapıldı.

İŞTE BAZI ÖRNEKLER

Göreve gelişinin hemen sonrası ihale yolu ile Rektörlük Konağı Basketbol sahası adı altında ihaleye çıkarak, ihale rakamlarına göre 100 bin liranın üstünde masraf yaptı.

Konağın içini dışını çiçek bahçesine çevirdi. Bizlerde Derin Haber o k geçtiğimiz yıl bunu haber yapmıştık ve maliyetini sormuştuk. Ancak bu güne kadar açıklama yapılmadı.

REKTÖRLÜK BİNASINDA DA BOŞ DURMADI

Rektör Polat’ın “zevk-i sefa” denilebilecek bu harcamaları sadece Rektörlük Konağı ile de kalmadı. Geçtiğimiz yıl kampüs içindeki gıcır gıcır Rektörlük binasına birçok harcama yaptı. Söylentiler öyle ki, makam odalarına dinlenme, banyo, duş, vs lüks değişiklikler yaptı. Bina dışındaki mermerleri bile değiştirdi.

YALAN MI? İŞTE ÖRNEĞİ?

“YİYİN EFENDİLER YİYİN”

Şimdi insanın aklına bir şiir yüzünden cezaevine giren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Ama yine de bu haberin sonuna Tevfik Fikret’in Han-ı Yağma şiirini ekliyoruz.

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır

Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;

Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!

Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir

Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?

Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!

Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say

Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,

Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;

Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar

Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.

Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.

Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını

Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini

Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.

Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!

Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!

Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,

Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!