Bir bardak suda fırtına koparmak.
Bir süredir babamın rahatsızlığı ile uğraşırken gündemi bir kenara bırakıverdik. Dün akşam hastanede baktım iş insanı eski Belediye Başkanı Rafet Vergili aramış. Hayır olsun bu saatte aradığına göre diyerek dönüş yaptım kendisine. Kısa sohbetin içerisinde gündemdeki Karabük Belediyesi ile ilgili konuyu nasıl değerlendirdiğimi sordu. Şöyle bir bakmıştım. Yeniden bir inceleyip sana dönüş yapayım dedim.
Aman Allah’ım tam manası ile bir bardak suda fırtına kopmuş. Sayın Vergili’nin Karabük Belediyesi’nin borçları ve Emeklilerin bedava toplu ulaşım araçlarına binmesi ile ilgili açıklamaları, internet sitelerinde ve bazı basın organlarında boy boy yer almış.
Neymiş efendim Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya hafta içinde yaptığı basın toplantısında açıklama yapmış. Meslek başlangıcı Ankara’da ulusal basında olan bir gazeteci olarak şeklen beğenmediğim bu tür toplantılara bir fırsat kısa süreliğine katıldım. Şeklen beğenmediğim diyorum zira kahvaltı ile basın açıklamasının birlikte yapılması kesinlikle amaca hitap etmiyor. Toplantıyı mecrasından çıkarıyor.
Konuya geri dönecek olursak Özkan Çetinkaya’nın medya ile sohbet toplantısında benim duymadığım bir aralıkta, katılımcılardan birisi Karabük Belediyesi’nin borçlarını sormuş. Başkan Çetinkaya’da bilmem şu kadar borç diyerek cevap vermiş. Yine bir başka katılımcı belediye toplu taşım araçlarından emeklilerin bedava binmeleri ile ilgili bir soru sormuş. O soruya da istismar edildiğinden bahisle bir düzenleme getirecekleri şeklinde cevap vermiş.
Belediyelerin borçları olması gayet normal. Zira önceki belediye başkanı Rafet Vergili’de seçim döneminde benim ile yaptığı programlarda dahil belediye’nin borçları olduğunu ancak sürdürülebilir ve ödenebilir borçlar olduğunu defalarca açıkladı.
Siyasetin içinden gelmenin verdiği özgüven ile kendisini sıkça uyardığım Başkan Özkan Çetinkaya yine spontane konuşmalarından birisini yapmış! Spontone yerine hazırlanmış metin üzerinden açıklama yapması tavsiyelerine uymadığından geçmişte de birkaç kez dil sürçmesi ve yanlış anlaşılan sözler sarf etmişti. Belki kalem kalem cevaplanması gereken “Karabük Belediyesi’nin borcu ne kadar” sorusuna tek bir rakam ile cevap verivermiş.
Bu cevabın basında yer almasından bir iki gün sonra, “Kader nasip böyle imiş. Tebrik ediyorum, seçim bitti artık ticaretime bakacağım” diyen önceki başkan Vergili adeta açmış ağzını yummuş gözünü. İçinde bulunduğu siyasi partinin genel başkanı Bahçeli’nin her söyleminde doğru yazılımı olan Ak Parti diye hitap ederken muhalefet cephesi söylemi olan AKP argümanını kullanmış. Cumhur ittifakı partileri olduğunu bir kenara bırakıp yolsuzluk yapmaya hazırlanıyorlar suçlamasında bulunmuş.
Sayın Vergili ile 2024 belediye başkanlığı seçim döneminde yaptığım her programda sakinliği tavsiye etmiştim. Sen bir markasın, mevcut belediye başkanısın. Kavgacı, asabi ve agresif tavır sana fayda sağlamıyor demiştim. Hatta seçim sonrasında yaptığımız bir görüşmede, “niye kaybettin” sorusunun cevabı olarak, “sürekli saldırman, kavgacı tavrın, asabi duruşun alacağın seçimleri kaybetmenin en büyük etkeni oldu” demiştim.
Bakıyorum da Cumhur ittifakının dünden daha fazla et ile kemik olduğu, öyle ya da böyle erken seçimlerin konuşulduğu, geçmişte birçok ilde yaşanan tek liste ya da karma listenin belki daha da genişleyebileceği bir siyasi gelecekte bu tür kavgacı tavır yine hatırlatıyorum ki sayın Vergili’ye pozitif hiçbir şey katmaz. Tebrik ettiği mevcut belediye başkanı Özkan Çetinkaya ile tıklım tıklım dolan, şehrin yeni gözdesi havuzlu bahçede oturup ağabey kardeş, halef selef yarınları konuşmak bence çok daha şık ve doğru olurdu. Var ise yanlış bir rakam açıklaması öncelikle perde arkasından düzeltilmesini istemek tercih edilebilirdi. Yıllarca birlikte çalıştığı MHP’nin halen mevcut belediye meclis üyelerinden başta Ahmet Aslan olmak üzere diğerleri ile görüşebilirdi. Zira Özkan Çetinkaya’nın seçilmesinin ardından MHP’li belediye meclis üyeleri nerede ise her meclis toplantısında hep destek verdiler. Birlikte hareket ettiler.
Hep söylediğim bir kez daha söylüyorum ki, ne oluyor ise, bir den bire sayın Vergili’nin bu ani agresif çıkışları, öfke ile kalkan zararla kalkar sözünü hatırlatıveriyor.
Son olarak bir de emeklilerin belediyenin toplu ulaşım araçlarından ücretsiz kullanımına. Aslında ortada bir sorun var. Emekli nüfusunun çok olduğu bu kentte yoğun kullanım özellikle sabah ve akşam saatlerinde yolcu sayısını katlıyor adeta tıkıyor. Bazı emeklilerin gündüz adet haline getirdikleri bile konuşuluyor. Ancak bir kere onların 65 yaş üstü ile ilgili kanundan kaynaklı ücretsiz binme hakları zaten var. Şimdi belediye yetkilileri hem yasal zorunluluğu yerine getirmek hem sistemi tıkanmadan yürütebilmek hem emeklilerin gönlünü kırmamak için sürdülebilir bir formül arayışı içerisinde. Bence Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya yaptığı kahvaltılı toplantıda bunu açık anlatması gerekirken yine spontane, toplantının uzamış olmasının dikkatini dağıtması gibi sebeplerden yaptığı kısa açıklamanın sıkıntısını yaşıyor.
Sözün hülasası bir bardak suda kopan fırtına, birkaç gün toplumu meşgul ederken, yarınları etkileyecek, tamiri zor gönüller bırakıveriyor.