Bilal Erdoğan Karabük'te
Karabük Belediyesi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı tarafından 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı etkinlikleri kapsamında konferans düzenlendi. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Başkanı Mecit Çetinkaya, Prof. Dr. Sezgin'in İstanbul Üniversitesi'ne mühendislik okumak için gittiğini, Hellmut Ritter'in seminerinde kendisinden etkilendikten sonra bilim tarihi okumaya karar verdiğini söyledi. 60 yıl süresince kimsede olmayan dünyanın en önemli eserlerini biriktirdiğini aktaran Çetinkaya, "Burada enstitüsü kuruyor. Bilim tarihine büyük katkıları oluyor. Bize şunu öğrettiler! Batılılar olmasa biz çocuklarımız hasta olsa antibiyotiği bile bulamayız. Batılılar bizden üstün. Diye hocamız batıdan alınan bu bilimin doğudan geldiğini, müslümanlardan geldiğini ispat ediyor. Amerika'nın keşfinin bile Müslümanlar tarafından Kolomb'dan öne yapıldığını ispat ediyor. Bunu Cumhurbaşkanımızda söyledi. Söylediği zamanda maalesef bizimkiler o kadar çok inançsız ki, böyle bir şeyin olacağına inanmadıkları gibi alay mevzusu yaptılar. Ama hocamız bunu o kadar güzel ispat etti ki, Müslümanların yaptığı haritada Kolomb'dan önce yerini gösterdi. O haritayı buldu" dedi. "Hocamızın vakfı kendi hayatıydı" Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan da Fuat Sezgin'in dünyadan gözü açık gitmediğini söyledi. Hep "milletim" dediğini, Anadolu insanı, müslümanlar üzerindeki aşağılık ve eziklik kompleksinin tahammül edilemez olduğunu, bundan kurtulmak gerektiğini düşündüğünü belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Hocamızın vakfı kendi hayatıydı, eserleriydi. Kendisi öldükten sonra bugün biz Fuat Sezgin'i konuşuyoruz. Bugün vakfımız 17 ciltlik eserinin tercümesini tamamladı. Önümüzdeki aylarda yavaş yavaş basmaya, yayınlamaya başlayacağız. Hocamız 17 ciltlik temel eserini Almanca o k yazmıştır.""17 cildinin içerisinde birinci cildi islami ilimlerle ilgili"
Bilimler tarihinin farklı bir bilim alanı olduğunu anlatan Erdoğan, "Bilimler tarihi, bilimlerin bugüne gelişindeki bütün hikayeyi çalışan dal. Bir bilimler tarihçisinin bilmesi gerek birçok saha var. Bilimler tarihçisi, coğrafyanın tarihini çalışacaksa eğer, coğrafyayı anlaması gerekir. Matematiğin tarihini çalışacaksa eğer, matematiği anlaması gerekir. Bugünkü bir denklemin, nasıl bu hale geldiğini bilmesi için denklem, eşitsizlik, ikinci türden denklemler nasıl çözülür bunların hepsini anlaması gerekir. Kimyadan anlaması gerekir, biyolojiden anlaması gerekir. Birçok bilim tarihçileri alsında sadece bir bilim dalında tarih çalışırlar, 2-3 bilim dalında tarih çalışırlar. Hocamızın 17 cildinin içerisinde birinci cildi islami ilimlerle ilgili olan cilttir. Sonraki ciltlerde; tıp, mühendislikler, kimya, biyoloji, astronomi, matematik, algoritma vardır ve en son çalıştığı 18 ciltte hocamız felsefe üzerine çalışıyordu. Yaklaşık 15 yılını coğrafyaya ayırmıştı hocamız, 'keşke 15 yılımı coğrafyaya değil de felsefeye ayırsaydım' demişti. Yani hocamıza tabiri caiz ise o 94 yıl yetmemişti ya da bilimler tarihine harcadığı 75 yıl yetmemişti" diye konuştu.