FEDAKARLIK YİNE EMEKLİYE KALDI

Atalarımızın her sözünde illaki bir yaşanmışlıktan gelen tecrübenin tavsiyeye dönüşmüş hali vardır. Tıpkı görmüş, geçirmiş, yaşanmışları anlatan acı patlıcanı kırağı çalmaz sözü gibi.

Son iki yıldır ekonomide başlayan bozulma her geçen gün dozu artarak fiyatlara ve de dolayısıyla vatandaşa yansıdı. Pahalılığın yükü gün geçtikçe omuzlara biraz daha baskı yapmaya, geçimi zorlaştırmaya devam ediyor.

Daha bir iki yıl öncesine kadar 100 bir TL ye alınabilen orta sınıf arabalar yerini iki tekerlekli motosikletlere bıraktı. 250 bin TL civarı olan başını sokacak 2+1 bir daire fiyatları 2-3 milyon liralara ulaştı.

Enflasyon denen bu canavardan herkes kendini bir şekilde korumaya çalıştı. Parası olanlar Kur korumalı mevduattan, altına, dövize, borsa ya kadar farklı yatırımlarla TL’den kaçıp güvende hissedeceği limanlara yelken açtı.

Çalışan kesimler ise sendikaları kanalı ile maaşlarının eriyen alım gücünü ek zamlar ile dengede tutmaya çalıştı.

2020 yılında 3.927 TL, 2021 yılı başında 4.881 TL, Aralık 2022’de 9.105 TL olan en düşük memur maaşı torba yasa ile birlikte 22.000 TL ye yükseldi. Yani 3 yılda 6 kattan fazla yükseldi.

Asgari ücret ise 2020 yılında 2.324 TL iken, 2021 yılında 3.825 TL, 2022 yılında 5.500 TL iken bugün ise 11.402 TL oldu. Yani 3 yılda 5 kattan fazla yükseldi.

Elbet bu artışlar mal ve hizmetlerin bu günkü fiyatlarına bakıldığında yeterli diyemeyiz. Ancak Sendikaların baskıları, ısrarı ile bir şekilde bu maaş düzeyine ulaştılar. Özellikle maaş artış pazarlığı Mayıs 2023 seçimlerine denk gelince hükümette vermekten geri duramadı.

OLAN EMEKLİYE OLDU

Ya emekli ne yapsın?

Yıllarca çalışmış çabalamış canını dişine takmış, primlerini ödemiş ve hayatının son baharında insanca yaşamayı hak etmiş emekli ne yapsın?

İşsizliğin yüksek olduğu ülkemizde üniversite mezunu işsiz çocuklarına hala harçlık vermek zorunda kalan emekli ne yapsın?

Geçim sıkıntısındaki evlatlarının çocuklarına, torunlarına bakmaya çalışan emekli ne yapsın?

Hele hele başına sokacak bir evi olmayıp da hala kirada oturan emekli ne yapsın?

Kamuoyuna yansıyan şekli ile Ak Parti’ye seçimlerde en çok oyu veren kitle olan emekliler ne yapsın?

Yıllardır emekli derneklerinin başkanlık koltuklarına oturmuşların sus pusları, aldıkları huzur hakkı ile yan gel Osmanları oynamalarına ne demeli? Eğer seçimler öncesinde yeteri kadar sesleri çıksa idi, ısrarcı olsalar idi bugün onlarda 8 bin TL seyyanen artışları elbette alacaklardı. Ancak ne gezer! Emeklinin sırtından geçinmeye devam!

Elbette bir market alışverişi tutarına düşmüş en düşük emekli aylığında epey bir düzeltme yapıldı. Ancak asıl sorun birileri yıllarca asgari ücretten prim öderken yüksek tutarlarda asgari ücret ödeyip iyi emekli maaşını hak edenlerde.

Mesela ben 2017 yılında emekli olduğumda bağlanan maaşım 2.500 TL civarında idi. Asgari ücret ise 1.404 TL. Nerede ise iki katı. Şimdi asgari ücret 11.402 TL. Benim maaşım yeni zamlar ise 12.500 TL civarı olacak. Oysa 2017’yi kıyasladığımda 20 bin TL’nin üzerinde olması gerekmez mi?

Dedim ya Fedakârlık yine biz emeklilere düştü. Bozulan ekonomiyi düzeltme fedakarlığı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bizi anladı dedik, son dakikayı bekledik ama nafile. Verilen sözler başka bahara kaldı. Dün geceye kadar gözler, kulaklar hep Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gelecek bir talimat, bir açıklamayı aradı.

Eminim ki oy veren 320 civarı Cumhur İttifakı milletvekilinin büyük çoğunluğu da aynı şeyi bekledi.

Ama umutlar başka bahara kaldı. Kim bilir belki 2024 martında yapılacak belediye seçimlerinden önce söyle yüklü bir emekli maaş artışı olur!

Ne demiş atalarımız Acı patlıcanı kıra çalmaz. Hayatta her şeyi görüp geçiren bu büyükleriniz elbet bu günleri de atlatır.