Hisseeeciii, hisseler alırııımm. Çarşıdan, bakkaldan, manavdan, pazardan, KUYUMCU’dan DÖVİZCİ’den hisseler alırııım. Hisseciiii. Borsadan! borsadan da alırım da, param yooook.  Şu eskiden kalan, bugün pek işime yaramayan başka hisseleri versem olmaz mıııı! Ben olur deyince belki olur kim bilir! Böyle bir başlangıç yapalım dedim bugünkü fikirlerimizi dile getirdiğimiz köşe yazımıza. Bir gazeteci o k tarafımıza ulaşan ve kamuyu ilgilendiren bir bilgiyi haber haline getirmişiz, aman da aman hemen tü kaka. Örgütlü olduk, kumpasçı olduk. Günün modası suçlama olan toplumu kin ve düşmanlığa tahrik ettik, çıkar gurupçu olduk, velhasıl neler neler olduk!

Biz neymişiz be abi!

Hele bir de her haklarındaki eleştiri haberinde olduğu gibi, ikide bir yargı ile tehdit etmek yok mu, şaşmamak mümkün değil. Yahu yazık değil mi devletin hâkimini, savcısını, hukuk sistemini boş yere sürekli meşgul edip duruyorsunuz! Onlarca başvurunuz takipsizlik, suç yok, basın eleştirisi vs nedenlerden dolayı geri dönmedi mi? Yargıyı ikide bir demoklasin kılıcı gibi, işinize gelmeyen zamanlarda ne diye basının başında gezdirmeye çalışıyorsunuz? Biz mi dedik, 40 yıllık dostlarına madik at diye! Biz mi dedik, zamanın yönetim ve yöneticilerinin emniyet supabı o k Karçel ve Kardökmak’a aldırdıkları Kardemir B hisselerini sessiz sedasız, kendi hisselerin ile takas et diye! Biz mi dedik, kanunları dibine kadar zorla diye! Biz mi dedik, şirketin Yönetim Kurulu defterine sonradan ilave yaz diye! Biz mi dedik verdiğiniz her sözde yalpalayın diye! Bize bu kadar hakaret etmeniz haksızlık, izansızlık değil mi?

Kumpasçı haaaa!

Asıl kumpasçılık bir ara fiskos camiasında konuşulan, hani Yönetim Kurulu toplantısında verip geri çektiğiniz önergeniz var. “okullar açıldı, huzur haklarımızı bağış yapıp öğrencilere bir şeyler alalım”  şeklindeki önerge, işte asıl bu değil miydi KUMPAS. Bağımsız yönetim kurulu üyelerine kurulmaya çalışılan kumpas! Sahi yeri gelmişken bu kadar iyiliksever iseniz, vallahi babasız bir lise öğrencisi var. Bak yırtık pırtık hem de yazlık ayakkabıları ile bu kış günü okuluna gitmeye çabalıyor. Okumaya çalışıyor. Şöyle dipten doruğa bir giydirir misiniz Allah rızası için? Görelim sizin efeliğinizi!

GELELİM CEVAP BEKLEYEN SORULARA!

Örgütlü ve masum habercilik olmadığını iddia ettiğiniz örgütün üyeleri kimler? Kumpasçılar kimler? Sözüm ona engel olmaya çalıştığınız çıkar gurupları kimler? Kardemir Yönetim Kurulu Defterine sonradan el yazısı ilave yapan kim? Bu resmi ve kıymetli evrakta tahrifat değil mi? Bu yetkisini suiistimal etmek değil mi? Her yönetim kurulu üyesinin seçildiği süreliğine geçerli olan ve her yeni seçimde yetkilerin yenilenmesi gerekiyor. Siz eski bir yetkiyi kullanıp Karçel ve Kardökmak hisselerini kendi şirketinize takas yapmadınız mı? Bunu yaparken bir tarafta Karçel ve Kardökmak yönetim kurulu üyesi o k. Diğer tarafta kendi şirketinizin sahibi o k her iki taraf imzası da sizin değil mi? Neden bütün bu işleri Kardemir’in tüm yönetim kurulu üyelerinin haberi olmadan yapma ihtiyacı duydunuz? Karçel ve Kardökmak’a geçmiş yıllarda stratejik ve emniyet supabı o k aldırılan milyonlarca lot Kardemir B hissesinin takas edilmesinde, Karçel’in, Kardökmak’ın ve Kardemir’in ne ihtiyacı vardı? Ne fayda sağladı, ne kazandı? Yoksa 1 Kasım 2017 seçimli genel kurulunda sadece size mi fayda sağladı? Şimdi Karçel ve Kardökmak’ın kasasından çıkacak milyonlarca lira asıl sahibi olan ve borsada işlem gören Kardemir’in binlerce hissedarının haklarına zarar vermek değil mi? Özellikle de borsa da işlem gören şirketlerin yöneticilerinin şirketi bilerek zarara uğratmasının hukuki karşılığı nedir? Karçel ve Kardökmak sizin sessiz sedasız takas yolu ile verdiğiniz milyonlarca lot Kardemir A ve Kardemir D hisselerini şu kalan 24 günde, milyonlarca lira vergi ödememek için satmaya kalksa, piyasada Kardemir hisselerinin durumu ne olur acaba? Şirkete nasıl bir zarar vermiş olursunuz? Yaptığınız takas işleminin usulsüz olduğuna ilişkin dava nın yargılanması devam etmiyor mu? Bahsettiğiniz yargı kararı hangi karar, ne diyor bu karar da? SPK sessiz takasın ortaya çıkması sonrası yapılan şikayetler üzerine size ceza yazmadı mı? Hani sütten çıkmış ak kaşık gibi hiç suçsuz günahsızdınız! “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” atasözü misali, bırakın hemen suyun yüzüne çıkmayı, insanları karalayıp suçlamayı, önce vicdan aynasına sonra da boy aynasına dönüp kendinize bakın. Nede olsa kefenin cebi yok değil mi?