Türkiye sanayisinin öncü kuruluşlarından biri olan KARDEMİR A.Ş., 2023 yılı Haziran ayında Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine Prof. Dr. İsmail Demir’in getirilmesiyle birlikte tarihî bir dönüşüm sürecine adım attı. Bu süreç, yalnızca bir yönetimsel değişimle sınırlı kalmadı; kurumsal yapıdan üretim anlayışına, teknolojik altyapıdan insan kaynaklarına kadar çok boyutlu ve köklü bir dönüşümün temelini oluşturdu.

Demir-çelik sektörü, küresel dalgalanmalara açık yapısıyla stratejik öngörü ve yönetsel kararlılık gerektiren bir alan. Prof. Dr. Demir’in göreve başladığı dönemde sektördeki fiyatlarda %20’nin üzerinde bir düşüş yaşanmış olmasına rağmen, KARDEMİR bu gelişmeleri fırsata çevirmeyi hedefleyen proaktif bir yaklaşıma yöneldi. Sürdürülebilirliği temel alan, inovasyona açık, çevreye duyarlı ve dijital dönüşümle bütünleşik bir üretim anlayışı geliştirildi.

Bu dönemde, yıllık 3 milyon ton sıvı ham çelik üretimi hedefi şirket vizyonunun merkezine yerleştirildi. 2023 yılında 2,5 milyon ton ham çelik, 2,3 milyon ton mamul üretimiyle önemli bir eşik aşıldı; 2024 yılı ise dönemsel üretim rekorlarıyla tamamlandı. Katma değerli ürünlerde üretim ve satış ivmesi artırılırken, özellikle ray, SBQ, demiryolu tekeri ve ağır profil gibi ürünlerde önemli ilerlemeler sağlandı. Düşük katma değerli kütük üretiminden uzaklaşmak adına vasıflı çelik üretimi için çalışmalar başlatıldı. Bu süreçte, savunma sanayii başta olmak üzere stratejik sektörlere yönelik çelik ihtiyacı analiz edilerek, alaşımlı çelik alanında Ar-Ge odaklı adımlar atıldı. Kardemir’in Ar-Ge Merkezleri, bu doğrultuda alaşımlama, Karbofen ve PCI üretimi gibi yenilikçi projelere yöneldi.

Yalnızca üretimin niceliği değil, niteliği de öncelik haline geldi. İhracat geliri 2023 yılında 28 milyon dolar olarak gerçekleşirken, 2024’te %25’lik artışla 35 milyon dolara yükseldi. Bu artış yalnızca rakamsal değil, coğrafi olarak da çeşitliliğe işaret etti. Almanya, Romanya ve Polonya gibi geleneksel pazarların yanı sıra Ukrayna, Azerbaycan, Afganistan ve Cezayir gibi yeni pazarlara açılım sağlandı. Endonezya’dan Brezilya’ya kadar uzanan geniş bir pazarlama ağı kurularak şirketin uluslararası etki alanı güçlendirildi.

Üretim altyapısına yönelik yatırımlar da bu dönüşüm sürecinin önemli bir parçası oldu. 4 No’lu Pota Fırını ve SVC Sistemi 2023 Eylül ayında devreye alınırken, Sizing Block ve Kangal Şerit Kompaktör yatırımları da 2024 sonunda tamamlandı. Hammadde akışını hızlandıran Kömür Hazırlama Ek Konveyör Sistemi ve 2025 Ağustos’unda tamamlanan Vakum Tesisi ile özel çelik üretiminde yeni bir döneme girildi. Mikronize Kireç Tesisi ve devam eden Kocks Block, Yeni SDM 2 Makinesi, yeniden başlatılan PCI Tesisi ve diğer altyapı projeleriyle üretim sürekliliği sağlandı.

Tüm bu gelişmelerin temelinde dijitalleşme yer aldı. Kurumsal kaynak yönetimi SAP S/4 HANA sistemine taşındı, veri merkezi yatırımları ve üretime entegre edilen Seviye 2 ve Seviye 3 sistemlerle birlikte izlenebilirlik, şeffaflık ve verimlilik en üst seviyeye taşındı. Operasyonel süreçlerin dijital olarak izlenmesi ve yönetilmesiyle birlikte maliyetlerde kontrol sağlandı, kaynaklar daha etkin kullanılmaya başlandı.

KARDEMİR’in çevreye duyarlılığı da bu dönüşüm sürecinde güçlendirildi. Karbonsuzlaştırma Çalışma Grubu kurularak enerji verimliliği, emisyon azaltımı ve çevresel yatırımlar konularında somut adımlar atıldı. Biyolojik Arıtma Tesisi, yeniden ele alınarak maliyetli hataların önüne geçildi. Aynı şekilde çelikhane curufundaki demirin geri kazanımına yönelik yanlış planlanmış konsantre tesisi projesi durdurularak büyük bir zararın önüne geçildi.

Şirketin yasal ve bürokratik yapısında da tarihi gelişmeler yaşandı. 2023 yılında Karabük Belediyesi’nden 87 yıl aradan sonra ilk kez “İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” alınırken, aynı yıl Çevre Bakanlığı’ndan “ÇED Olumlu” kararı çıkarıldı. Bu gelişmelerin ardından, uzun süredir ilerlemeyen Özel Endüstri Bölgesi süreci yeniden ele alındı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile KARDEMİR’in üretim alanı Türkiye’nin ilk “Özel Endüstri Bölgesi” ilan edildi.

Hammadde temininde dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla KARDEMİR, MAPEG tarafından açılan ihalelerle Balıkesir, Sivas, Kütahya ve Kırıkkale’deki 11 maden sahasının işletme hakkını alarak, yerli cevher üretimi yolunda ilk adımlarını attı. Lojistik kapasitesini artırmak adına da 200 milyon TL sermaye ile KARLİMTAŞ Liman İşletmeciliği ve Taşımacılık A.Ş. kuruldu. Enerji alanında da önemli bir vizyon değişimi yaşandı. HES yönetimiyle sınırlı olan enerji şirketi yeniden yapılandırılarak KARDEMİR Enerji adı altında HES, RES ve GES yatırımlarına odaklanan bir yapıya dönüştürüldü. GES yatırımları için arazi bağlantıları kurularak kapasite açılması halinde hazır hale gelindi.

Bağlı ortaklıklar olan Kardökmak ve Karçel bünyesindeki zararlı projeler yeniden değerlendirilerek zararların büyümesi engellendi. Satın alma ve satış süreçlerinde maliyet kontrolü sağlanarak, şirketin finansal disiplini güçlendirildi.

İnsan odaklı yönetim anlayışı da bu dönemin karakteristik özelliği oldu. İşçi alımlarında uygulanan kura sistemi kaldırılarak, sınav ve mülakatla liyakat esaslı bir yapı oluşturuldu. Özçelik-İş Sendikası ile yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi, %54,38 ücret artışı ve sosyal haklarda %100’e varan iyileştirmelerle tamamlandı. Bu süreçte sağlanan huzurlu diyalog ortamı, kurumsal bağlılık ve çalışan motivasyonunu önemli ölçüde artırdı.

KARDEMİR, toplumsal sorumluluk alanında da Karabük halkıyla bağlarını güçlendirdi. Havuzlu Bahçe Sosyal Tesisleri’nin restorasyonu tamamlanarak belediyeye devredildi, kadın çalışanlar için kurulan kreş ise iş–yaşam dengesini destekleyerek kadın istihdamına katkı sağladı. Şirket, topluma duyarlı taleplere karşı da çözüm üreten bir yaklaşımı benimsedi.

Tüm bu gelişmeler, yalnızca 28 aya sığdırılmış köklü bir dönüşümün göstergesi oldu. Prof. Dr. İsmail Demir’in stratejik öngörüsü ve kararlı liderliği sayesinde, KARDEMİR’in 88 yıllık tarihinde önemli bir kırılma noktası yaşandı. Bugünün ötesine uzanan bu dönüşüm, çelikten mirası daha güçlü bir gelecek vizyonuyla buluşturdu.