Kaptan Uyursa Gemi Sürüklenir: Kardemir Düşerken Mescier Neden Yükseliyor?

İstanbul Sanayi Odası’nın 2024 yılı için açıkladığı “Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” listesi sadece kâğıt üstünde bir sıralama değil, aslında Türkiye’nin üretim nabzının attığı noktaları, kimlerin terlediğini, kimlerin ise koltuğuna yaslanıp kaderine razı olduğunu gösteren bir aynadır. Bu aynaya Karabük’ten iki firma yansıdı: Biri Kardemir, diğeri Mescier. Biri iki basamak geriye düştü, diğeri 28 basamak birden tırmandı. Peki bu tablo ne anlatıyor?

Kardemir, bu şehrin kalbidir; bacasından çıkan dumanla Karabük’ün geçmişini ve geleceğini birlikte yoğurmuştur. Ancak son yıllarda bir şeyler ters gidiyor. Ve artık bunu görmezden gelmek mümkün değil. Sıralamadaki her düşüş, sadece ekonomik değil; yönetsel bir alarmdır. Kardemir büyüklüğüne güvenip yerinde sayarken, dünya dönüşüyor. Enerji krizleri, ihracat rekabeti, yeşil dönüşüm, dijitalleşme, verimlilik… Bunlar artık bir firmanın vitrini değil, varlık sebebidir. Oysa Kardemir sanki hâlâ eski başarıların gölgesinde, geçmişin konforuyla günümüzün rekabetine karşı çıkmaya çalışıyor. Böyle olmaz. Yönetim, yön vermekle yükümlüdür. Aksi takdirde gemi sürüklenir, kaptan hâlâ pusulaya bakıyorsa…

Mescier ise başka bir hikâye yazıyor. Sessiz, ama istikrarlı bir yükselişin adı oldu artık. 219’dan 191’e sıçramak sadece iyi bir yıl geçirmek değildir. Bu, rotasını bilenlerin, riski yönetenlerin, zamanı okuyabilenlerin işidir. Mescier, Karabük’ün ihracat yüzü olmayı kafaya koymuş ve bu hedef doğrultusunda adım adım ilerliyor. Teknolojiye yatırım yapıyor, üretimde çevik davranıyor, pazarı okuyor ve en önemlisi: yönetiliyor. Gerçekten yönetiliyor.

Şimdi soralım: Kardemir’in gerilemesi sadece tesadüf mü? Yoksa şirketi yönetenlerin “dev firma” rehavetinden uyanamayışının sonucu mu? Mescier’in yükselişi bir mucize değil. Tam tersine, işini bilenlerin emeğidir. Fark burada başlıyor: Biri dev ama uykuda, diğeri az ama uyanık.

Bu tabloyu sadece sanayi penceresinden değil, şehir adına da okumak gerekiyor. Kardemir düşerse Karabük’ün omurgası eğilir. Mescier yükselirse Karabük’ün sesi büyür. O yüzden bu sadece iki firmanın sıralaması değil; Karabük’ün geleceğine tutulan projektördür.

Artık şu net: Bu şehir hâlâ potansiyele sahip. Ama potansiyel, doğru ellerde değilse ağırlık yapar. Karabük, yönetsel cesaretle yeniden yükselebilir. Ve bunu bize bu yıl Mescier gösterdi.

Hatırlayalım: Sanayide başarı yalnızca demiri eritmekle olmaz. Asıl mesele, hangi akılla şekil verdiğinledir.

VESSELAM