Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aynı aileden 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın söylemleriyle mahkeme sürecini etkilediğini ve hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

Grand Kartal Otel’de yangın faciasında oğlu Bilal Gültekin, gelini Zehra Sena Gültekin, Rumeysa Gültekin, Yusuf Sinanettin Gültekin, Muhammet Selim Gültekin, Bekir Sadık Gültekin, Enes Gültekin ile Sümeyye Güner’i kaybeden avukat Yüksel Gültekin, Bolu Belediyesi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

"Mahkemeye bundan daha fazla etkileme olmaz"

Yüksel Gültekin, dün gerçekleştirilen Bolu Belediye Meclisi’nin Ağustos ayı 1. oturumunda Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın söylemlerinin Kartalkaya davasının mahkeme sürecini etkilediğini ifade etti. Gültekin, "Bütün bunlara rağmen sesimi çıkarmayacaktım. Niçin? Yargılamayı etkilememek adına. Ama bugün Tanju Özcan öyle açıklamalar yaptı ki belediye meclisinin birinci oturumunda, ben bir hukukçu olarak, bir vatandaş olarak ama en önemlisi 8 tane canını, evladını kaybetmiş ve 78 can sahibi adına burada konuşuyorum. Vatandaş olarak ağzım açık kaldı. Bakın ne dedi Tanju Özcan, ‘İçerideki arkadaşlarla görüşüyorum. Ve ben gerçekten suçlu olduklarına inansam yemin ediyorum arkalarında durmam. Suçsuz olduklarını görüyorum.’ Sen avukatsın. Tanju Özcan, 10 gün süren yargılamalarda şehrin belediye başkanı olarak, bir kere bile duruşma salonuna gelmedin. Bir kere bile mahkeme ortamını görmedin. Bir kere bile 3 tane personelinin nasıl savunma yaptıklarından haberdar değilsin. Haberdar olsan, İrfan’la ilgili daha önce ev hapsi olan kararın tutukluluğa çevrildiğini, sonra kuvvetli suç şüphesi üzerine tutukluluğa çevrildiğini bildiğin halde mi bunları söylüyorsun? Bir avukat olarak, bir hukukçu olarak bunları söylüyorsun. Kısaca, yazıklar olsun diyorum. Sonra arkasından diyor ki, ‘Ben yargılamayı etkilemek için söylemiyorum." Sen şehrin belediye başkanısın. Bir avukatsın. Yargılamayı bundan daha fazla nasıl etkileyeceksin? Cumhuriyet Savcısı’nın netice itibariyle suçluluklarına dair iddianame düzenlediği, mahkemenin kuvvetli suç şüphesiyle ev hapsini normal tutuklamaya çevirdiği, bunlar olası kastla yargılanıyor 3 tane elemanın. Suçsuz olduklarını nasıl biliyorsun? Bize söyle de masumlar içeride kalmasın. Avukat gönder arkadaşlarına. Avukat gönder madem suçsuzlarsa. Hatta mahkemeye gir. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığı suç duyurusunda bulunacağım. Devam eden bu kadar önemli bir yargılamayı bundan daha fazla etkileme olmaz. Daha nasıl etkileyeceksin, karar mı vereceksin? Ayrıca, ‘İçerideki arkadaşların gerçekten suçlu olduklarına inansam yemin ediyorum arkalarında durmam. Suçsuz olduklarını görüyorum.’ Nasıl görüyorsun ya, nasıl görüyorsun? Mahkemeye bundan daha fazla etkileme olmaz" dedi.

"Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacağım"

Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Gültekin, "Tanju Özcan, başkaları susar, başkaları korkar, başkalarının belediyeyle bağlantıları vardır, menfaat ilişkileri vardır. Bak buradan sesleniyorum: Ben susmam, ben korkmam. Çember daraldı Tanju Özcan. Çember daraldı. Arkasından diyor ki: ‘Ben seni anlıyorum, insanların acısını anlıyorum, Suçladığın her insan suçlu değil.’ Burada insanları suçlayan ben değilim. Hukukun H’sini zerre kadar bilen arkadaşlar bilirler, kendisi de çok iyi bilir. Bu insanları suçlu diye mahkemenin önüne getiren Cumhuriyet Savcısı. Yalnızca bunlar değil, arkalarından devamları da gelecek. Ben yalnızca bu insanların suçlu olduğuna inanmıyorum. Esas suçluların dışarıda olduğuna, esas suçluların Gazelle’de yiyip içenler olduğuna, Gazelle’de ücretsiz bir şekilde son 3 yıldır yiyip içenler olduğuna inanıyorum. Esas suçluların bu Gazelle’yle, bu otel sahibiyle ticari ilişkileri olanlar olduğuna inanıyorum. Şimdi ben kamuoyundan rica ediyorum: Arkadaşlar, bir bakın bakalım ya, Tanju Özcan, avanesi, belediye çalışanları son 3 yıldan beri Gazelle Otel’e kaç kere gitmişler? Kaç kere program düzenlemişler? Kaç kere bedava yiyip içmişler? Buradan soruyorum, Bolu Belediye Meydanı’ndan. Lütfen sessiz kalmayın. Belediye 3 tane çalışanı olası kastla yargılanıyor. Tanju Özcan, onları bırakmış, ‘Yalnız belediye çalışanları için üzülmüyorum, İl Özel İdare personeli için de üzülüyorum. Bünyamin Bey için üzülüyorum, Sırrı Bey için üzülüyorum’ Vallahi Tanju Özcan, bu arkadaşlar için üzülme. Bu arkadaşlar netice itibariyle bizim 78 tane canımızın diri diri yanmasına bir şekilde vesile olan, göz yummanın, yönetim görevini yerine getirmeyen arkadaşlar. Bence başkaları için de üzül. Çünkü artık çember daraldı, çember daraldı. Tanju Özcan’ın bu açıklamasıyla ‘yargıyı etkilemek’ suçunu işlediğini düşünüyorum. Bununla ilgili yarın Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunacağım" ifadelerine yer verdi.

"Turizm Bakanlığı’nın ‘bu üç çalışan sorumludur’ demesini kabul etmeyiz"

Avukat Yüksel Gültekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üç ismi öne sürmesini kabul etmediklerini söyleyerek, "Mahkemeden sonraki gelişmelerle ilgili kısaca bilgilendireyim. Ben son konuşmalarımda özellikle bu ülkeyi adil, güzel yürekli, merhametli ve adaletli insanların yönettiğini, Danıştay’ın kararına gerek kalmadan mutlaka Turizm Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı yetkilileri hakkında soruşturmaya izin verileceğini söylemiştim. Siz de bunlara şahitsiniz. Nitekim duruşmaların hemen akabinde üç tane Turizm Bakanlığı çalışanı ile ilgili soruşturma izni verildi. Üç gün önce de Çalışma Bakanlığı’nın bir müfettişi ile ilgili soruşturma izni verildi. Şimdi bunlar bize yeterli mi? Hayır, bizim için bunlar yeterli değil. Biz, Turizm Bakanlığı’nın ‘bu üç çalışan sorumludur’ diyerek onları önümüze atmasını asla kabul etmeyiz" dedi.

"Buradan tekrar sesleniyorum, geri adım atmayız"

Faciayla ilgili sürecin üstünün örtülmesine izin vermeyeceklerini belirten Gültekin, "Danıştay’a yaptığımız müracaatlarda, bakan yardımcısından başlayarak sıralı olan çalışanların tamamıyla ilgili bir soruşturma izni verilmesini ve savcılığın kusur raporunda çok açıkça birinci derece kusurlu oldukları belirtilen Turizm Bakanlığı’nın yetkililerinin tamamının yargılanmasını ve hak ettikleri cezayı bulmalarını istiyoruz. Bunun için gerekli olan her türlü mücadeleyi yapacağız. Bu üç kişiye izin verildi diye geri adım atmayız. Buradan tekrar sesleniyorum, geri adım atmayız. Turizm Bakanı’nı biz bu olayın üzerine örtüp yatlarda gezdirmeyiz. Ensesindeyiz. Kesinlikle biz burada Turizm Bakanlığı’nın öncelikle sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Gerekli şikayetlerde bulunduk, yargı bununla ilgili değerlendirmeyi yapacak" diye konuştu.

Yüksel Gültekin, "Bugüne kadar altı aydan beri yatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na seslenmek istiyorum, eski müfettişi önümüze atarak ‘kusur budur’ deyip bu işten kurtulamazsınız. Bu hadisede böyle bir yerde üç yıldan beri çalışma sorumlusu olmayacak, böyle bir tesiste tüm kurulduğu günden beri yalnızca on saat çalışma görevlisi sorumlu olacak, ama siz bundan kurtulacaksınız, buradan sesleniyorum, asla bundan kurtulamazsınız" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: İHA