Karabük Üniversitesi (KBÜ) Bilim İletişimi Ofisi tarafından KBÜ Kürsü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Kariyer Söyleşisi”nin bu haftaki konuğu, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan oldu.
15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda öğrencilerle buluşan Özhan, mesleki yolculuğundan iletişim dünyasının değişen dinamiklerine kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının başında Karabük Üniversitesi’nin son yıllardaki gelişiminden duyduğu memnuniyeti dile getiren Özhan, gençlere umutsuzluk değil cesaret aşılanması gerektiğini vurguladı. Kendi kariyerine de değinen Özhan, gazetecilikte zamanın hızlı aktığını ve tüm zorluklara rağmen mesleğin ilk günkü heyecanını koruduğunu belirtti.
“Gazeteci haberin gizli öznesidir”
Konuşmasında gazeteciliğin temel ilkelerine özel bir yer ayıran Özhan, genç iletişimcilere özellikle habercilik disiplinini hatırlattı. Gazetecinin habere yön veren değil, haberin görünmeyen yüzü olması gerektiğini ifade eden Özhan, “Gazeteci haberin gizli öznesidir. Haber, gazetecinin önüne geçmemeli; gazeteci kendini satırların içine saklamayı bilmelidir” sözleriyle mesleğin etik omurgasına dikkat çekti.
Muhabirliğin “bitmeyen bir gazetecilik” olduğunu belirten Özhan, gazetecinin görünmezliği kadar sahadaki reflekslerinin, doğrulama sürecinin ve sorumluluk bilincinin önemini anlattı.
Uluslararası habercilik ve Anadolu Ajansı’nın rolü
Özhan, Anadolu Ajansı’nın 105 yıllık geçmişine kısaca değinerek ajansın kuruluş felsefesinin bugün hâlâ geçerliliğini koruduğunu belirtti. İletişimin, Türkiye’nin Milli Mücadele döneminde bile kritik bir unsur olarak görüldüğünü hatırlatan Özhan, ajansın bu misyonu günümüzde küresel ölçekte sürdürdüğünü söyledi.
Günümüz uluslararası habercilik ortamında bilgi akışının hızlandığını ve doğruluğun her zamankinden daha önemli bir hâle geldiğini vurgulayan Özhan, Anadolu Ajansı’nın 50’den fazla ülkede ofisleri ve geniş haber ağıyla çalıştığını ifade etti.
“Dünyanın haberini dünyaya anlatmaya çalışan bir haber ajansıyız.”
Özhan, AA muhabirlerinin dünyanın farklı coğrafyalarında çoğu zaman zorlu koşullarda çalıştığını, bazen hayatlarını tehlikeye atarak haberin peşine düştüğünü belirtti. Türkiye’nin uluslararası alanda doğru bilginin kaynaklarından biri hâline gelmesinde bu emeğin büyük payı olduğunu söyledi.
Konuşmasının önemli bir bölümünü günümüz iletişim ortamında sıkça tartışılan dezenformasyon ve bilgi kirliliğine ayıran Özhan, sahadaki yanlış bilginin sonuçlarının ülke ve toplumlar için ciddi etkileri olduğunu anlattı. Gazetecinin doğruyu arama sorumluluğunun sadece mesleki bir etik mesele değil, aynı zamanda toplumsal bir görev olduğunu vurguladı.
Suriye ve Filistin gibi savaş bölgelerinde muhabirlik yapan gazetecilerin yaşadığı zorlukları hatırlatan Özhan, hakikatin peşinde olmanın çoğu zaman çok ağır bedelleri olduğunu, buna rağmen AA’nın ilk günden itibaren doğru bilgiyi dünyaya duyurmak için çaba harcadığını söyledi.
“Ümitsizlik yok, vazife var”
Özhan konuşmasının sonunda kariyer yolculuğuna dair gençlere tavsiyelerde bulundu. Zorlukların mesleğin doğal bir parçası olduğunu, önemli olanın güçlü bir duruş ve doğru bir hedefle ilerlemek olduğunu belirtti. Ümitsizliğin üretimi durdurduğunu söyleyen Özhan, iletişim alanına ilgi duyan öğrencilere “dönüştürme gücünü fark edin” çağrısında bulundu.
Öğrencilerin sorularını tek tek yanıtlayan Özhan, hem ulusal hem de uluslararası habercilikte yol almak isteyen gençlere perspektif sundu.
Etkinlik, yoğun ilgi gören söyleşinin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.