Aaahh Özal aaah “Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” demeyecektin yıllar öncesinde!

Bugün yıllar önce Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın söylediği bu söz kulaklarımda çınlayıverdi.  Bir kere daha hepimize bir gün lazım olacak hukuk adeta görmezden geliverildi.

Yüksek Seçim Kurulu aylar öncesinden 2024 yılı 31 Martında yapılacak mahalli idareler seçimleri için kuralları ortaya koydu. Zaman uzun, düşünün taşının, en geç 20 Şubat Saat 17.00’de Belediye Başkan adayınızı, Belediye ve İl Genel Meclis üyesi adaylarınızı ilçe seçim kurullarına teslim edin dedi.

Açıkladı, siyasi partilere tebliğ etti de ne oldu?

Yine ülkemizin bazı il ya da ilçelerinde siyasi partiler harakiri yaparcasına son dakikaya bırakıverdiler. Aylarca üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerden bazılarının son dakika koştura koştura sınav yerlerine yetişmeye çalıştıkları gibi, koskoca siyasi parti temsilcilerinden bazıları da aynı yanılgıya düştüler. Üniversite sınav salonlarına bir gün önceden giremezsin ama listelerini bir gün, bir hafta, bir ay öncesinden verebilmelerine rağmen son dakikaya denk getiriverdiler.

Manisa Saruhanlı da CHP yetkilileri 5 dakika gecikmeli ilçe seçim kuruluna listeleri teslim edince kabul edilmedi geri çevrildi. Yasa uygulandı. CHP Saruhanlı da adaysız kaldı. Başka bazı yerlerde de benzerleri oldu.

Ne talihsizlik ki bir örneğini de Karabük’te yaşadık. CHP merkez ilçe yöneticileri, bu kadar önemli bir konuyu öteleyip, günlük işlerini yapmaya, hatta cenaze namazına gitmeyi yeğlediler. Vakit kalır ise gider listeleri teslim ederiz dercesine umursamazca! Usta hukukçu rahmetli Uğur ağabeyin kendisi de hukukçu olan oğlu, kontenjan birinci sıra adayı Uygar Varlık’ın gün içerisinde defalarca uyarmasına rağmen.

Sen geç kal. Saat 17.00 ı birkaç dakika geçir.

Sonrada neymiş efendim trafikmiş.

Taksi ters yöne girmiş.

Bariyer açılmamış.

Adliye girişindeki güvenlik noktasında polisler rutin kontrollerini fazla uzun tutmuş.

İlçe seçim kurulunda saate bakılmış 17.02 de geldi diye şerh konulmuş.

Hırsızlığın 1 TL si de bir, 1 milyon TL si de bir değil mi? Aynı ceza kuralına tabi değil mi?  O zaman gecikmenin 1 dakikası da bir 1 saatine bir değil mi?

Neymiş efendim Adliye sarayının kapısına 16.57’de gelmiş. Yüksek seçim kurulunun yayımladığı yasal kuralların neresinde yazıyor Adliye Sarayının kapısına geliş zamanı dikkate alınır diye?

Karabük’te bilgisine güvendiğim çok sayıda hukukçu ile görüştüm. Kılçıksız tamamında kesinlikle kabul edilemez, seçimlere giremez diye görüş aldık.

Ya peki ne oldu! CHP heyeti itiraz etti. Orada bulunan siyasi parti temsilcileri sessiz kaldı ya da bizim ısrarımız yok dedi. Sonrasında seçimlere girebilir kararı çıktı. Hem de açık seçik Yüksek Seçim Kurulunun emsal kararlarına rağmen.

O zaman bu güne kadar son dakika sınav yerleri kapılarına gelen ancak belki de saniyeler ile sınava alınmayan on binlerce öğrenci bu kararı emsal gösterip gidip dava açsa, hakkının iadesini istese ne olacak?

Beklerdik ki iki günlük itiraz süresi içerisinde seçimlere giren siyasi partilerden en az bir tanesi il seçim kuruluna itiraz etsin. Ancak kimileri siyasi gerekçeler ile kimileri CHP adayı ile olan yakın arkadaşlığı, komşuluğu ile kimileri iş arkadaşlıkları nedeni ile itiraz etmekten imtina ettiler. Geri durdurdular. Hukuku görmezden geldiler. Bana dokunmayan dediler.

Neymiş efendim itiraz ederler de CHP seçimlere giremez ise taban kızar bize oy vermezmiş!

Taban kızar bir başka rakip partiye oy verirmiş!

CHP’nin oyları başka bir partiye kayar seçim dengesi kendi aleyhlerine bozulurmuş!

Demokratik ortam olmazmış!

İki dakikadan birşey olmazmış!

Şeklinde farklı siyasi gerekçeler ile hukukun üstünlüğü adeta görmezden gelinip geri plana atılıverdi.

Oysa bu hukuk bir gün hepimize lazım olmayacak mı? Hukukun üstünlüğü her şeyden daha öncel değil mi? Emin olun bir gün bu göz ardı edilen hukuk mutlaka önünüze gelecek ve ihtiyaç duyacaksınız.

Ya peki Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden koskoca ana muhalefet CHP genel merkezi. Biz sorumlular derhal görevden alınır diye beklerken tıs yok. Adeta aferin iyi ettiniz boncuğu takacak.

Eğer kanun bana itiraz hakkı verse idi hiç düşünmeden bugün gider itiraz hakkımı kullanırdım. Hatta saat 16.57 de Karabük Adliye sarayı kapısına elimde itiraz dilekçesi ile giderdim. Saat 17.02 de İl seçim kuruluna teslim ederdim. Bakalım geç kaldın denilecek miydi?

Hiç kimse asıl kızılması gereken yönü bırakıp bize söz söylemeye kalkmasın.

Sözün özü herkese bir gün lazım olacak olan hukukun adeta siyasete yenilmesine ah vah etsin.