Doğal afetler arasında en yıkıcı sonuçlar doğuran depremler sonrası, doğru bilgiye ulaşmak her zamankinden daha hayati hale geliyor. Ancak ne yazık ki, afet anında ve sonrasında sosyal medya platformlarında hızla yayılan asılsız bilgiler, halk arasında panik ve karmaşaya sebep olabiliyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, özellikle deprem sonrası sık karşılaşılan dezenformasyon türleri konusunda kamuoyunu uyardı.
Merkez tarafından yapılan açıklamada, depremle ilgili ölüm ve hasar rakamlarının abartılması, gerçek olmayan kurtarma haberlerinin yayılması ve yardım süreçleriyle ilgili asılsız iddiaların toplumsal güveni zedelediği belirtildi. Ayrıca, sahte bağış kampanyalarının mağdurların durumunu daha da kötüleştirdiğine dikkat çekildi. Eski deprem görüntüleri veya farklı afetlere ait videoların yeni bir depremle ilgiliymiş gibi paylaşılması, paniği büyüten diğer önemli bir sorun olarak vurgulandı.
Bununla birlikte, ardışık büyük depremlerin yaşanacağına dair gerçek dışı iddiaların halk arasında gereksiz korkuya yol açtığı, yanlış hayatta kalma yöntemlerinin ise hayati tehlikeler oluşturduğu hatırlatıldı. Uzmanlar, bu tür yanlış bilgilerin engellenmesi için vatandaşların sosyal medya paylaşımlarını teyit etmeden yaymaması gerektiğini, resmi kaynaklar olan AFAD ve İçişleri Bakanlığı’nın açıklamalarının takip edilmesinin önemini vurguladı.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, özellikle afet gibi kritik anlarda doğru ve güvenilir bilginin toplum sağlığı için yaşamsal olduğunu belirterek, herkesin bu konuda daha duyarlı olması gerektiğine dikkat çekti.