TTB Karabük Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Berkay Uzuncu, bir basın metni yayımladı. Uzuncu yayımladığı metinde "İş yeri hekimlerinin ücretleri tarihimizin en düşük seviyesine geriledi. Çalışma şartları olağanüstü ağırlaştı ve iş güvencesi ortadan kalkmış durumda. İş yeri hekimlerinin bugünü ve geleceği işveren eline terk edilmiş durumda. 6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ kanununun uygulanmasında birçok alanda eksiklikler mevcut. İş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri maddi ve özlük haklarının güvence altında olmasıyla ilgili korku ve endişe yaşamakta. Hem iş yerinin güvenliğini hem de işçi sağlığını korumaya yönelik alınması gereken önlemlerin uygulanmasının takibinde zorluklar yaşamakta ve iş kaybına uğrama endişesi yüzünden birçok problemle karşılaşmaktadır. Bugün iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin nasıl daha güvenli ve sağlıklı hale getirebileceğimizi konuşmak yerine, yaşanılan maddi kayıpları, iş güvencesi endişesini konuşmak durumunda kalmaktayız. Sahada aktif o k çalışan iş yeri hekimlerinin ana odak noktasının işçi sağlığını korumak ve tamamen önlenebilir nitelikteki meslek hastalıklarına karşı koruyucu hekimlik uygulamaları yapmak olması gerekmektedir. Hem insanların güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışmasını, hayat kalitesini arttırmayı hedefleyen hem de oluşan meslek hastalıklarına bağlı çalışanların iş gücü kaybı yaşamasını engelleyen ve buna bağlı yaşanacak ekonomik kayıp ve masrafların önlenmesinde ki en büyük etki gücünün değersizleştirilmesi kabul edilemez. İş sağlığı hizmetleri emek ve zaman gerektiren bir süreçtir. Mevcutta olan işçi başına ayrılan sürelerin yetersiz olduğu gerçeği gözlerimizin önünde iken, bu sürelerin daha da kısaltılması gerektiğini belirten görüşlere karşı çıkmaktayız. Mali kaygılar nedeniyle iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin etkisiz bir şekilde çalışmasına neden olacak tüm kararlar, işçi sağlığını ve işçinin hayat kalitesini geriye götürecek hamlelerdir. İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bir maliyet kalemi değil, bir zorunluluktur. İş ve işçi sağlığı hizmetleri koruyucu özünden ve kamusal niteliğinden soyutlanmamalı, bu hizmetlerin işverenlerin insafına bırakılmasının önüne geçilmesini sağlayacak adımlar atılmalıdır. Bununla beraber sadece özel sektörde değil, iş sağlığı ve güvenliği kanununda açıkça belirtildiği üzere tüm kamu-özel sektörlerde bu kanunun hükümlerinin uygulanması sağlanmalıdır. Kamuda çalışanlar unutulmamalı ve bu kişilerinde tüm iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri almasına olanak sağlanmalıdır. İş yeri hekimlerinin ve iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin, maddi ve manevi kaygılar duymadan çalışmasını sağlayacak koşulların düzenlenmesini, işçi sağlığını ön plana çıkaran düzenlemelerin yapılması önem arz etmektedir" ifadelerini belirtti.