Demirin Kalbinde Bir Akıl: Prof. Dr. Fatih Kırışık ve Karabük’ün Yeniden Doğuşu
Bazı insanlar bir makamı doldurmaz, o makam onların duruşuyla anlam kazanır. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, işte bu isimlerden biri. Göreve geldiği ilk an, kampüsün sessiz koridorlarında yankılanan adımlarıyla birlikte, Karabük’ün dağlarından yalnızca demirin kokusu değil, yenilik rüzgârı da yükselmeye başladı. Kırışık, üniversiteyi sadece akademik bir merkez olarak değil, şehirle birlikte atan bir kalp olarak görüyor. Onun döneminde üniversite, duvarlarla sınırlı olmaktan çıktı; bilgi, sokaklara ve atölyelere taştı. O, yönetimini bir masadan değil, şehrin nabzından sürdürdü.
Şehrin Ritmine Dokunan Bir Akademisyen
Her şey, Kırışık’ın 100. Yıl Mahallesi’ne yaptığı bir ziyaretle başladı. Esnafla selamlaştı, gençlerle sohbet etti, yaşlıların hayır duasını aldı. Bu, bir görev ziyareti değil, bir gönül köprüsüydü. Kısa sürede sanayinin kalbine de uzandı. Özer Mobilya ve Cevher Ticaret gibi firmalarda üretim süreçlerini yerinde inceledi, sanayicilerle bir araya geldi. Protokol rektörü olmaktan uzak, dinleyen, gözlemleyen ve dönüştüren bir lider portresi çizdi. “Bilim, fabrikada hayat bulmazsa eksik kalır,” derken gözlerinde, üniversiteyi Karabük’ün üretim gücüyle birleştirme kararlılığı parlıyordu.
TEKNOKENT’te Yeşeren Yeni Türkiye Vizyonu
Karabük Üniversitesi TEKNOKENT’i, Kırışık’ın liderliğinde adeta yeniden doğdu. Burayı sadece bir araştırma merkezi değil, Türkiye’nin geleceğini şekillendiren bir fikir üssü olarak gördü. Start-up’lardan Ar-Ge projelerine uzanan girişimler, üniversite-sanayi iş birliğinin somut örneklerine dönüştü. TEKNOKENT ziyaretinde söylediği bir cümle hâlâ zihinlerde: “Bilgiyi sanayiyle birleştirebilirsek, bu ülkenin geleceği artık dışarıdan ithal edilmez.” Bu söz, Karabük’ün çelikten damarları kadar güçlü bir inancın manifestosuydu.
İnsanı Merkeze Alan Akademi
Prof. Dr. Kırışık’ın adı, yalnızca sanayiyle değil, insanla da anılıyor. Onun öncülüğünde düzenlenen Sosyalfest, Türkiye’de bir ilke imza attı: Gençlerin toplumsal sorumluluk projelerini akademiyle buluşturan bir fikir festivali. Bunun yanında hayata geçen Sosyal Transkript uygulaması, bir belgeden öte bir anlayış devrimi oldu. Artık Karabük Üniversitesi öğrencileri, sadece akademik başarılarıyla değil, topluma kattıkları değerle tanımlanıyor. Kırışık’ın bu vizyonu, “insanı merkeze alan üniversite” anlayışının canlı bir yansıması. Belki de bu yüzden öğrenciler, onu bir yönetici değil, kendilerini anlayan bir rehber olarak görüyor.
Küresel Vizyon
Kırışık, sadece yerel bir lider değil, küresel bir entelektüel. Bulgaristan’ın Filibe kentinde katıldığı Uluslararası Ekonomi Forumu’nda, Karabük Üniversitesi’nin adını sınırların ötesine taşıdı. Orada “bilim diplomasisi”nin Türkiye için önemini vurguladı. Bu vizyon, medyada da yankı buldu. Kanal 7’nin “Sabah” programında üniversiteyi anlatırken, bir kurumdan değil, bir dönüşümden bahsetti: “Biz öğrenciyi hayata değil, hayatı öğrenciye hazırlıyoruz.” O an, Karabük Üniversitesi bir şehir üniversitesinden çok, Türkiye’nin geleceğine açılan bir kapıydı.
İstişareyle Büyüyen Bir Üniversite
11 Temmuz 2024’teki İş İnsanları İstişare Toplantısı, bu vizyonun somut bir adımıydı. Kırışık, akademisyenleri ve sanayicileri aynı masada buluşturdu. Bu masa, sadece fikirlerin değil, geleceğin üretildiği bir platform oldu. “Birlikte düşünmek,” onun yönetim felsefesinin temel taşıdır.
Bilimin Onur Listesinde
Uluslararası alanda da Karabük Üniversitesi, Kırışık döneminde dikkat çekici bir yükseliş yakaladı. SCImago Kurumlar Sıralaması’nda sosyal bilimlerde önemli bir sıçrama yapan üniversite, Tarımsal ve Biyolojik Bilimler’de Türkiye birincisi oldu. Bu başarı, Karabük’ün demirinden yükselen bir bilgelik gibi, kenti ve bilimi yeniden birleştirdi.
Şeffaflık ve İlkeli Duruş
Her yenilik, beraberinde tartışmaları getirir. Kırışık, ortaya çıkan iddialar karşısında sessiz kalmadı; şeffaf bir iletişimle yanıt verdi. Üniversitenin resmi kanallarından yaptığı açıklamalarla, hem kurumun itibarını hem de akademik sorumluluğu korudu. Bu, bir bürokratın değil, ilkelerinden ödün vermeyen bir aydının duruşuydu.
Üniversite Şehre, Şehir Üniversiteye Dönsün
Bugün Karabük Üniversitesi’nin kampüsüne adım attığınızda, binaların ötesinde bir ruh hissedersiniz. Bu ruh, Rektör Kırışık’ın vizyonundan doğan bir enerjidir. Laboratuvarlardan yükselen ışık, sadece deney tüplerini değil, şehrin sokaklarını da aydınlatıyor. Karabük, artık sadece çeliğin değil, bilginin de başkenti olma yolunda. Fatih Kırışık, akademiyi kâğıt üzerinde değil, hayatın damarlarında yeniden inşa ediyor. Onun hikâyesi, masa başı bir yönetim değil, insanla temas eden bir aklın hikâyesi. Ve bu yüzden, Karabük Üniversitesi’nin öyküsü artık sadece bir kurumun değil, bir dönüşümün, bir dirilişin ve bir fikrin öyküsü.