Memur-Sen Karabük Kadınlar Komisyonları Başkanı Nurcan AYDIN, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ulus rası Mücadele Günü kapsamında basın açıklamasında bulundu. Şiddetin tarih boyunca insanlığın temel sorunlarından biri olduğunu ifade eden Başkan Nurcan Aydın şiddetin toplumu tehdit eden kütücül bir olgu olduğunu belirtti. Şiddetin ayrımının olmadığına dikkat çeken Aydın şiddetle mücadele çok yönlü örgütlü mücadelenin geliştirilmesinin gerekli olduğunu vurguladı. Aydın şiddetin insan onurunu zedelediğini kaydederek, şiddetin yaşam hakkını ihlal edecek yıkıcı sorunlar doğurduğunun altını çizdi.

 “Kadına Şiddete Karşı Politikaların Geliştirilmesi Emek Örgütlerinin Payı Tartışmasızdır”

Başkan Aydın Kadına şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde ve uygulamasında emek örgütlerinin öneminin büyük olduğunu söyledi. Memur-Sen Karabük Kadınlar Komisyonları Başkanı Nurcan Aydın açıklamasında; Kadınların karar mekanizmalarında yer alma oranının düşüklüğü ve kariyerlerinde belli bir yerden sonra yükselmelerinin önünde görünmez engellerin çıkmaktadır. Annelik ücret farkı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çözülmesi gereken problemlerdendir. Kadınların kariyer yolculuklarını kısaltan ayırımcılığın ortadan kaldırılmasında, kadının analık haklarının korunması ve iş-aile hayatını uyumlaştıracak politikaların geliştirilmesi önemli ve gereklidir. Ayrıca, çalışma yaşamında şiddet, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Çalışma hayatının her aşamasında karşılaşılan yıldırma ve tacizler bir bütün o k mobbing bağlamında işyerinde şiddet o k görülmelidir. Bu bağlamda 5. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimizin önemi gün geçtikçe artmaktadır. İş yerlerinde kreşlerin açılması, doğum izinlerinin artırılması ve kadın kamu görevlilerine yönelik mobbinge artırımlı ceza uygulanması taleplerimizin takipçisi olacağımızı yineliyoruz. İfadelerine yer verdi. Konuşmasını devamında korona virüs sürecine de değinen Kadın Komisyonları Başkanı Nurcan Aydın pandemi nedeni ile şiddetin yaygınlaştığına dikkat çekti. Sağlık çalışanları başta olmak üzere tüm iş yerlerinin tehdit altında olduğunu iddia eden Aydın sağlık çalışanlarına yapılan şiddeti kınadıklarını vurguladı. Öte yandan korona virüs sürecinde uzaktan eğitim veren öğretmenlere yapılan nefret söylemleri hakkında da konuşan Aydın bu tür söylemlerle de mücadele edeceklerinin altını çizdi.

“Kadına Karşı Şiddetin Karşında Durmak Hayatı Savunmaktır”

Şiddetin zihniyet sorunu olduğunu belirten Nurcan Aydın; “Kadına karşı şiddetin karşısında durmak hayatı savunmaktır. Bu savunmanın hakkıyla yapılması için şiddeti cinsiyetler arası değil zihniyetler arası bir çatışma o k ele almak gerekir. Kadına karşı şiddete karşı çıkmak; çocuğa karşı şiddete, yaşlı karşı şiddete, yetişkinlere karşı şiddete yani bir bütün o k şiddet olgusuna karşı çıkmaktır ki bu şiddeti olağan gören zihniyetle mücadeleyi gerektirir. Zihinleri enfekte ederek kuşaktan kuşağa aktarılabilen şiddet virüsüne karşı mücadele bütünsel ele alınmalı ve örgütlü mücadele ile yürütülmelidir.  “dedi.

“İş Hayatında Şiddet Sonlanmadan Toplumsa Yaşamda Şiddeti Azaltmak Mümkün Değildir

Başkan Nurcan Aydın Konuşmasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi; “Biliyoruz ki, şiddete bütüncül yaklaşımın bir diğer yansıması çalışma hayatında şiddeti ortadan kaldırmaktır. Zira İş hayatında şiddet sonlanmadan toplumsal yaşamda şiddeti azaltmak mümkün değildir.  Bu yönüyle işyerlerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması için sosyal diyalog mekanizmalarının etkinliği arttırılmalıdır. Kamu hizmeti verirken şiddete uğrayan kamu görevlileri için mevzuatta gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Bu nedenle, sendika ve diğer paydaş çalışma dünyasında şiddet ve tacizle mücadele konusunda küresel ölçekte ivme kazandıracak 190 sayılı İLO sözleşmesi önemlidir ve tüm ülkeler tarafından benimsenmelidir.   Bu önemli gün vesilesiyle; Covid-19 pandemisi sürecinde görevlerini yerine getirmeye çalışırken şiddet ve kötü muameleye maruz kalan kadın kamu görevlileri başta olmak üzere tüm emekçileri selamlıyor ve şiddetle mücadelede yanınızdayız diyoruz.   Kapitalizmin ürettiği emek sömürüsünde kadınların ucuz iş gücü o k kullanılmadığı, emperyalizmin ürettiği savaşlarda kadınların insan ticaretine kurban verilmediği, kadınların toplumsal yaşamda hakları ile korunduğu ve fırsat erişimde eşitliği yakaladığı adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. “